Meydan demek demokrasi demektir.
Özgür ortak alan demektir.
Siz meydanları yıkar,
daraltır, işlevsizleştirirseniz
toplumsal tepkileri azaltırsınız.
Demokrasiyi boğar
onu rakamlara gömersiniz.
Camii cemaat tepkisi demektir.
Siz camileri işlevsizleştirirseniz,
yok sayar,
görmezden gelirseniz
toplumsal tepkileri etkisizleştirirsiniz.
İslami, istismarcıların vicdanına terk edersiniz.
Dün camii etkisinin,
bugün meydan etkisinin
azaltılmaya,
etkisizleştirilmeye çalışılmasının
ve buna siyasetin öncülük etmesinin sebebi,
siyasetin, toplumsal tepkilerden kurtulmak istemesidir
Ama demokrasi varsa,
halkın “Birilerine”
“Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var”
Deme kanallarının açık olması gerekir.
Ama meydan,
Ama cami…
Belki, en güzeli
ikisinin de birlikte var olması.
Bu sebeplerden,
Türk usulü demokrasinin kurumlaşması;
daha büyük meydanların,
daha büyük camilerin oluşmasına bağlıdır.
Büyük meydanlar
ve büyük camiler toplumun
“ortak özgürlük alanları”
olarak kullanıldığında,
sıradan insanlar meydanda veya camide
“ben varım ve asıl olan benim ve sen ben varsam varsın.”
nidalarını, eylemlerini yükselttikçe
ülkeyi yöneten siyasette,
demokrasinin “muhalefet kültürü” olduğunu,
iktidar değil, muhalefet varsa
demokrasinin insana hizmet edeceğini anlayacaktır