Aşk kavuşamamak,
birlikte bir olamamak,
hem hal olmamak halidir.
Kavuşmak,
birlikte bir olmak,
hem hal olma hali ise
aşk değil meşk! tir
Malum erenlere sormuşlar,
erenler sen hiç aşık oldun mu?
Erenler iç geçirmiş..
demiş ki
-bir defasında
tam oluyordum
üzerimize geldiler.
İşte aşk;
üzerine gelinemeyen duygu halidir.
Kelime anlamı itibarıyla aşk
“ışk” kökünden gelse de ,
ışk ise bir tür sarmaşık ın adı olsa da,
aşk sarılmayı,
bedensel buluşmayı kabul etmez.
Aşk ilah bir duygudur.
Doğu edebiyatında da,
batı edebiyatında da
ve bilhassa tasavvuf edebiyatında da
inanmayacaksınız ama
gerçek hayatta da böyledir
Batıdan Victor Hugo
“aşkı ruhun yıldızlara selamı”
diye tanımlar.
Dosdovoski ise
“aşkı ölümün inkârı”
olarak görür.
Mevlana’nın tanımı ise
aynı ruh çizgilerini taşır
ve şöyle dillendirilir.
Ne ben benim
Ne sen sensin
Nede sen bensin.
Hem ben benim
Hem sen sensin
Hem de sen bensin.
Söyle hotemli güzel
Sen mi bensin ben mi senim
Aşk tam da budur.
Ruhlar labirentinde
dolaşmaktan
kaybolduğunu
düşündüğünde
teslim olarak
aradığına kavuşmaktır.
Leyla ile mecnunun aşkı böyledir
Kerem ile aslının aşkı böyledir
Romeo ve jul yetin aşkı böyledir
Aşk böyledir.
Aşk bedenler dünyasında
Kavuşmamak
hem hal olmamak
birlikte bir olmamaktır.
Sıradan insanlarında aşkı
bu minval üzere cereyan ettiğini ise
İskender Pala Katr-i matemin de anlatır
Olay şudur.
Bir esir tüccarının
satmaya çalıştığı bir kölesi vardır.
Köle öyle sırdan bir köle değildir.
Rivayete göre yüzü
aydan daha aydınlık
dudakları baldan daha tatlıdır.
esir tüccarı köleyi
pazara götürdüğü günden itibaren
kölenin fiyatı sürekli artar.
Köle sahibi bundan
istifade etmek için
kızı satmakta nazlanır.
Köle tüccarı
biryandan köleyi
satarmış gibi yaparken,
bir yandan da fiyat verenle,
kız arasındaki git- gel ler i
incelemektedir.
Günlerden bir gün
bir delikanlı kızı görür..
kız delikanlıyı görür.
Aralarındaki ışığı da tüccar görür.
Delikanlı
kıza üç yüz altın
fiyat biçer.
Tüccar satmaz.
Delikanlı akşam giderken
kıza yaklaşır
ve avucuna yüz altın sıkıştırır.
Bu olay
kızın fiyatının daha da
artmasına sebep olur
Fiyat artar
tüccar satmaz
ve delikanlı
her akşam
kızın avucuna
yüz altın sıkıştırmaya devam eder.
günlerden bir gün
delikanlı ortada görünmez olur.
Kızın fiyatı bin altını bulmuştur.
Tüccar delikanlıyı merak eder.
Sorar soruşturur evini bulur.
Komşulardan öğrenir ki
delikanlı bütün parasını
esir kızın avucuna saymış
sonunda atını da satarak
sıfırı tüketmiş ve evine kapanmıştır.
Akşam olduğunda adam kızı alır
delikanlının evine gider
kapıyı çalar
delikanlı çıkar
kızı görür,
bir hoş olur.
Tüccar delikanlıya
— Acil bir yere gitmem gerekiyor
bu gecelik kız yanında kalabilir mi der
Kızı bırakır hana döner.
….
Gecenin bir vaktinde
hanın kapısı çılgınca çalmaya başlar.
Hancı kalkar,
han ahalisi kalkar,
tüccar kalkar.
Kapıyı açarlar köle kız kapıdadır.
Perişan durumdadır
iki gözü iki çeşme ağlamaktadır.
Tüccar kıza yaklaşır
ne oldu diye sorar
neler yaşadınız
sana kötümü davrandı
Demeye kalmadan
kız delikanlının öldüğünü söyler.
Hancı kızı alır
delikanlının evine gider
odaya girer
odanın ortasında bir yatak vardır.
Yatağın ortasında da delikanlının cesedi.
Tüccar odayı kolaçan eder
kıza anlat ne oldu der
Kız anlatır
Sen gittikten sonra
eve girdik.
Bana çok iyi devrandı
yemekler yaptı.
İkramda bulundu
sohbet ettik.
Vakit geç olduğunda kalktı
yatağı serdi
güller esanslar döktü yatağa,
yatakta sürdürdük sohbeti.
Çok güzel bir geceydi.
Sonra bana yaklaştı
elin vücuduma uzattı
öyle kaldı.
Yanıma yığıldı.
Cansız yatıyordu.
Ne yapacağımı bilemedim.
Delicesine sana geldim.
Bir sessizlik olur.
Tüccar döner
yatağa bakar
kızda
delikanlının yanına yığılıp kalmıştır.
Ne demiştik:
Aşk kavuşmamak üzerinedir,
hem hal olmamak üzerinedir,
birlikte bir olmamak üzerinedir.
Sıradan aşklarda bile