sayın
seçilmiş cumhurbaşkanım
Ben on kaç yıllık iktidarınızın
hiçbir döneminde size oy vermedim
yirmi sekiz şubatta başlayan süreçte
içimde hep bir kuşku vardı
altmış darbesi nasıl
yetmiş ile seksen
arasındaki muhtıralar nasıl
seksen darbesi nasıl
dışardan birilerinin
sosyal mühendislik
çalışması idiyse
yirmi sekiz şubat olayı da
bir sosyal mühendislik
olayıdır diye düşündüm
bir dönem beklemeyi yeğledim
bekleme sürecim
beni haklı kılan
gelişmelere sahne oldu
bir şiir yüzünden
muhtar bile olamaz
denilen siyasetçiyi
önce partisinin başında
genel başkan
sonra ülkenin başında
başbakan
sonunda da
ülkenin en yüksek makamında
halk tarafından seçilmiş
cumhurbaşkanı olarak gördük
imkansızların mümkün olması
sizle başladı
yasamada
yürütmede
ve yargıda
güvenlikte devam etti
sayın cumhurbaşkanım
konuşma yeteneğiniz
insan ilişkilerindeki
sıcaklık ve samimiyetiniz
liderliğiniz demiyorum
ama halkı peşinizden
sürükleme gücünüze
gerçekten hayranım
belediye başkanlığınız döneminde
İstanbul’dan çok uzakta
bir hayranınız olarak
yerli yersiz sizi
övmüşlüğümde vardır
ama dedim ya
Post modern darbe
sonrası gelişmeler bana
–yapımcısını bildiğim
yok canım
tahmin ettiğim
yada
okuduklarımdan
çıkardığım diyeyim-
“sosyal mühendislik”
çalışması gibi geldi
hala öyle düşünüyorum
üzgünüm
ama seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak
Çankaya’ya yerleşmeyeceğinizi
yeni yaptırdığınız binaya
yerleşeceğinizi duyunca
bir teşekkür etme ihtiyacı duydum
teşekkürü;
ilahi adaletin tecellisi Rabbimin
bir hikmeti olarak görüp Rabbime mi
yoksa
ne oldu ve ne yaşandıysa
Çankaya’ya oturmamanız gerektiğini düşünüp
bu kararı verdiğiniz için
size mi yapmalıyım bilemiyorum
ama ben gene de
Önce Rabbime
sonra vesile olan size
teşekkür ediyor
ellerinizden öpüyorum
size oy vermeyen
sosyolojik evladınız