Ah anne
Biliyoruz ki
bütün canlar ölümü tadacaktır
Biliyoruz ki
ölüm insana hem kaşla göz arası mesafe kadar yakın
hem kaf dağının ardı kadar uzak bir olgu
Gene biliyoruz ki anne
ölüm ama er ama geç herkese aynı uzaklıkta
Herkes her an ölebilir anne
“Her an ölüm” herkes için bir ihtimaldir
Torunun Nezahat için ise anne
durum farklı;
Dünyanın bilinen
en musibet hastalığı
kanser illeti
bir yumruk gibi
midesine çökmüş durumda.
Bütün aile
kendimizden bile
gizlemeye çalıştığımız
bir gerçeğin hüznünü yaşıyor
Tesellimiz erken teşhis
konulduğu düşüncesi
İki bin on bir yılının
son ayının son günlerinde
“o güzel baharım kızım”
midesine oturan
o kanser illetinden kurtulmak için
midesinden vaz geçme noktasında
Ah anne
Ölüm ve hayatın
iç içeliği sebebiyle
sağlıklı herkes için ölüm
her an kapıyı çalacak bir olgu iken,
torunun Nezahat için
ortaya çıkan engel kaldırıldığında
yerini hayata bırakacak bir olgu
Bütün ailenin duaları,
dilekleri
temennileri bunun için anne
Ümit ediyorum
rabbimin dua kapıları
her zaman olduğu gibi açıktır
Ümit ediyorum
bu musibetten
hayat gibi bir nasihat çıkar
Ümit ediyorum
rabbim kızımıza bizimle,
çocuğuyla,
eşiyle daha uzun süre olma fırsatı verir
Hayatının baharında
“daha göreceğim,
yaşayacağım çok şeyler var”
deme noktasındaki kızıma
rabbim hayırlı,
uzun ömürler verirde
“taze baharım” kızım
o ömrün sonunda”
ölüm; nasıl,
ne zaman gelirsen gel
hayatımı doya, doya yaşadım”
deme fırsatı bulur
Bunu kendim içinde istiyorum anne
Nikâh şahit’i olduğum yeğenimin
ölümüne şahit olmayı kaldıracak durumda değilim