EZELDEN EBEDE UZANAN TÜRK’ÜN

EN KISA TARİHİ

 

Bir Türk var. haliyle

Bu Türkün yazdığı ezelden başlayan

Ebede ulaşmaya çalışan bir tarihide var

Ezelde ilk insan varken de var olan insanın,

Milletin, Türkün, Türklüğün tarihidir bu

Bu tarihin en bilinmeyen bölümü,

Ezelden başlayan lakin kaleme alınmayan

kalıcı bilgi haline dönüşmeyen

söylenti efsane mitoloji olarak

bu günlere ulaşan bölümünü biz

Türk tarihinin kozmik odası olarak adlandırıyoruz

Var olan. ama bilinmeyen, ama ifşaa edilmeyen tarih

 

İlmi, irfanı, vicdanı hür nesiller

En hakiki mürşit in ilim olduğunu bildikleri sürece

Araştıracakları öğrenecekleri, paylaşacakları bir tarih

Bu tarihi dönem, ezelden başlayarak

İlk yazılı belgelerin -Orhun kitabeleri-

 Ortaya çıkmasına kadar MS 550- süren dönemdir bu

 

550 – 1071- 521 yıl ise arayış yıllarıdır

Türk tarihinin görünür olduğu

Kendi kendini ifade edebildiği dönemdir

Coğrafya olarak Asya bozkırlarında

Zaman olarak altıncı yüz yılda

Zihniyet olarak coğrafyaların

Fatihlerini beklediği çağdır

Bu yolda bu şartlarda yola koyulan atalarım

Fethedip vatan edinecekleri toprakları

Kendilerini dünya hâkimiyetine götürecek

Kaderlerine ekleyecekleri tercihleri

Uyum sağlayabilecekleri yaşamları

Aradılar,bulduklar , benimsedikleri özümsedikleri

Hayalllerini gerçekleştirmek için yola koyuldular

VE……

1071-1922- 951 yıl beş gün

Anadolu’nun kapılarının açılıp

Kapatılması arasındaki süre

Cihan hâkimiyeti mefkûresi

 

Malazgirt’le açılan kapıdan girdiğimizde 26 Ağustos 1071

Vatanımız değişti, İnancımız değişti, yaşantımız değişti

Bu radikal değişikliği içimize sindirdik

Kavgamız ne coğrafya ile,ne diğer ahaliyle

Nede diğer inançlarla idi.kendimizle kavga ettik

Sonunda cihan hakimiyetine giden yolun parolasının

Yetmiş iki milleti tek göz ile görmek

Buna inanmayanları da hakikatte

asi olduklarını bilmek olduğuna karar verdik

 

Dünyayı yönetmek için bu ilkelerle çıktığımız yolda

16.yüz yıla geldiğimizde dünya bizden sorulur olmuş,

Orta Asya dan çıkarken Hedeflediğimiz noktaya ulaşmıştık

Bu süreçte tarihin ve tarihimizin en uzun ömürlü

İmparatorluğunu kurmak ve yaşatmakla kalmamış

O günkü dünya insanlığını  gözyaşı medeniyeti

Adı altında huzur içinde yaşatmıştık

Bütün bunları fetihler çağında

Fethin bütün olumsuz unsurlarını

En aza indirerek yaptık, gerçekleştirdik

Her küresel gücün yokluğu tatması gibi

Bir gerçekliği bizde bir küresel güç olarak yaşadık

1918 yılında yeni hâkim güçlerin piyonu olduk

 

 

 

 

 

1918-1922 üç buçuk yıl süren

İkinci Ergenekon vakası

Tarih büyük güçlerin küresel güç

Yükselmesi gibi çöküşünü de yazar

Bu üç buçuk yıl bizim imparatorluğumuzun

Çökmesi bu çöküntülerin içinden

Türklüğün yeniden kendi küllerinden

Doğuşunun hikâyesinin yazıldığı yıllardır

Anadolu’nun kapılarının yaban ellere kapatılıp

Bu topraklarda kiracı değil mülk sahibi olduğumuzu

Bir yerlere gitmek gibi bir istek ya da

Mecburiyetimizin olmadığını yedi düvele

Anladıkları dilden anladıkları şekilde

Anlattığımız ve onlarında anladıkları yıllardı

 

 

 

1922 -1938 -16 yıl yeniden doğuş

Yâda güncellenme yılları

Anadolu’nun kapısını kapattıktan sonra

İç düzenlemeyi içimize sinerek yapmak üzere

Aynı bin yıl önce olduğu gibi

Vatanımızı

İnancımızı

Yaşantımızı

Zamanın ruhuna uygun olarak

Ve gene dünyaya hâkim olma ilkesiyle

Zamana karşı bir mücadeleye giriştik

Vatan kavramını fetihlerden keşiflere

Kanla irfanla değil,ilimle irfanla ve vicdanla

Sınırları belli bir coğrafyada gerçekleştirmek

Azim ve kararlılığını dünyaya ilan ettik

İnancımızı değil ama inanma biçimimizi

Zamanın ve islamın ruhuna uygun şekilde

Yeniden ele almanın yollarını açtık

Allahla kul arasına girerek islamı

Allahın islamı olmaktan çıkarıp

Din haline getirilen siyasetin muktedirinin

Elinden kurtarmak için çalışmalar yapıldı

Yaşam biçimi muasır medeniyetin

icapları ihtiyaçları doğrultusunda

yeniden yapılandırıldı

amaç; türkün değişmez hedefi kızıl elmaya bu kez

yurtta ve dünyada barışı tesis edecek

bir medeniyeti inşaa edebilmek

bu güçte kurucu iradeye göre

asil damarlarımızda mevcuttu

 

 

 

1938 -1950 – 12 Yıl

kurucu babanın vefatı

ve miras kavgasının (kaos) yaşandığı süre

Kurucu babanın erken vefatı

Kurucu babayı anlayan ikinci adamın

Kurucu babayı yanlış anlaması

Dünün ihtişamında kalanlar ile

Dünün nimetlerini yemeyi sürdürmek isteyenler

Bu on iki yılı daha sonraki yılları berbat edecek

Olayların yaşanmasına zemin hazırlayan işler yaptılar

 

1950 -2002- 52 Yıl

 içerde yaşanan miras kavgasına

Karışmaya meyilli dış güçlere kapının aralandığı süre

Bu kaos yıllarında

Vatan

İnanç

Yaşam biçimi konusunda

Ne zamanın ruhuna nede kurucu iradenin

Öngörülerine uygun gelişmeler yaşanmayınca

Ortaya çıkan kargaşayı önleme adına

Küresel güçler devreye girdi

Bu kez sloganları bizi ötekileştirmek değil

Medenileştirmekti çağdaşlaştırmaktı

Kurucu iradenin isteyipte gerçekleştiremediği

Çok partili siyasi hayatı gündeme getirdiler

Çok hoşumuza gitti.

Tek partiden bıkmıştık

Çok partili dönem teklif ediliyordu

Kabul ettik: Yeter söz milletindi

Yıllar sonra bunu bir Türk baharı olduğu

Amacın ne millete söz nede refah olduğu

Bu işin sonunda tek partiden tek adama geçileceğini

Göremedik bilemedik anlayamadık

Küresel güçler kurucu iradeye

Sopa zoruyla yaptıramadıklarını

Sonrakilere havuç yoluyla yaptırma

Usulünü seçti onlarda bunu yedi

Halada kemiriyorlar

 

 

 

2022 -2002 -20 Yıl

Yol geçen hanına dönen ülke

Önce küresel güçler cirit atar oldu

Sonra konu komşu, sonra uzak yakın akrabalar

Ve nihayetinde ümmeti Muhammed  doluştu

son yirmi yılda yaşananlarla

vatan denilen coğrafyanın aslında

üzerine mesken yapılmak üzere çökülen arsa olduğu

devlet denilen ve temelinin adalet olduğu yapının

içinden adalet çekilerek aslında o meskenlerin işletmecisi olduğu

peygamber ocağı denilen ve ordu millet olarak bildiğimiz ordununda

şirketin ve kendini o şirketin sahibi sanan ların badigardı olduklarını gördük

kurucu baba evlatlarına mademki  birinci vazifeniz

türkiye cumhuriyetini ilelebet mudafa ve muhafaza etmektir diyor

 o evlatlar cumhuriyetin yüzüncü yılında

1950lerde aralanan dış mihraklara aralanan kapıyı

Yeniden kapatarak kuruluş ayarlarına döneceklerdir

Kanla irfanla yoğrulan coğrafya vatandır

O vatanında eğemenlik hakkı bilakaydu şart millete aittir

O millet te türk milletidir

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın