Devlet ve ülke yönetiminde
Çoban sürü ilişkisinden
Maraba efendi ilişkisine geçiş…
Nasıruddin Tusi “Ahlâk-ı Nâsır-î”
adlı eserinde demiş ki:
“Hükümdarın tebaaya karşı sevgisi
bir baba sevgisi,
tebaanın ona sevgisi
evlat sevgisi;
tebaanın birbirlerine sevgisiyse
kardeş sevgisi olmalıdır ki,
düzen şartları aralarında korunmuş olsun”.
Devam edelim.
Anne, şefkat ve merhameti
Baba ise adaletle sağlanan
Otoriteyi temsil eder
Bu sebeble Türkler için
Vatan ana, devlet babadır
Baba tercihinin yapılmasındaki ikinci sebep
Devleti temsil eden muktedirin
Ülke yönetiminde “nimet ve külfet” dengesini
“Sosyolojik evlat” olan vatandaşlarını
“Biyolojik evlatlarına” tercih etmesidir
“Devlet millet içindir” anlayışından
İstikrarı sağlamak adına zararı
Sosyolojik evlatlardan önce
Biyolojik evlatlara vermenin adı olan
“Fatih kanunnamesine” kadar
Bütün uygulamalar, bu anlayışın
Ete kemiğe bürünmüş halidir
Eğer muktedir bir şekilde tercihini değiştirirse
Önceliği, biyolojik evlatlarından yana kullanır
Ya da sosyolojik evlatları arasında
Sizden bizden duygusu, adaletin yerini alırsa
Muktedir “Devlet benim, ben devletim”
Demeye başlarsa o zaman devlet,
Devlet baba olmaktan çıkar
Biyolojik ya da ideolojik evlatları adına
Sosyolojik evlatlarının bütününü
Ya da bir kısmını diğerlerine tercih eden
“Ceberut” devlet denilen bir yapı ortaya çıkar
Devlet adalete bağlı otoritesini kaybettiği için
“Devlet baba” olma vasfını da kaybeder
İşte o zaman söylenecek söz
“Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” sözüdür
Yani kargaşadır, huzursuzluktur, anarşidir
Yapılacak eylemse
Devleti, “ebed müddet” yaşatacak olan
“Devlet millet içindir” ve
“millet bölünmez bir bütündür”
Anlayışına çekecek
Otoritesini adaletten alan
“Baba devlet” çizgisine davet etmektir