Önce kıssa;
Abbasî halifelerinden biri
Hocasına bir gün şöyle suâl etti:
“Hocam gün geçtikçe âhirete yaklaştığımı hissediyorum.
Fakat âhirete gidişim hızlandıkça dünyaya rağbet ve bağlılığım daha çok artıyor. Neden böyle oluyor?”
Hocası;
“Ey halife, hep dünyanı mamur ettin, ahiretini ise viran eyledin.
İnsan mamur yerden viran yere göçmek ister mi?”
Diyerek cevapladı.
Bir Müslüman, ahiretinin viran olması bahasına
Neden dünyasını mamur etme sevdasına düşer
Ve neden bu çabasına kadim bir kurumu(vakıf) alet eder
Bir medeniyet sembolü olan vakıflar
Nasıl siyasal İslamcıların
Kefenlerinin cebi haline geldi
“vakıf, bir mülkün aynını (kökünü) Allah’ın mülkü haline getirip başkasının mülkiyetine geçmesini engellemek ve menfaatini halka bırakmaktır”
Karaman hoca böyle buyuruyor
Ve buna VAKIF..DUA..BEDDUA DİYOR
Oysaki bu tanım mülkün elde ediliş şeklini şeffaflaştırmadığı için
Mülk deyip geçtiği için vakıftan beklenen kişisel sorumluluk ve toplumsal paydayı sağlamıyor. Kişiler bir şekilde yada her şekilde elde ettikleri mülkü vakıf adı altında kendileştirerek çökmeleri meşrulaştırıyorlar
Çünkü
“vakıf, ferdi çalışma ve gayretle elde edilen imkânların
Ve mal varlığının gönül rızasıyla paylaşılmasını öngören
Hukuki ve sosyal bir sistemdir”
Hoca bir mülk diyerek
o mülkün elde edilme şeklindeki
Metodu göz ardı ederek
ÇÖKÜN…İNKAR EDİN.. VAKFEDİN.
Yedi sülaleniz ihya olsun
Yolunu açıyor
Peker de bunun böyle olduğunun
Delillerini topluma sunuyor
Bir siyasi akımın bu kadar vakıflara gömülmesinin
Ve bu vakıflara kurumsal yardım ayni veya nakdi
Yapılmasının başka izahı var mı?
Etik ve estetiğin, getirim ve bağnazlıkla mücadelesi
Ya da içmeye ayranı olmayanların bir yerlere gitme modelleriyle ilgili fantezileri
KANAL İSTANBUL
Zafer mi hezimet mi?
İhtişam mı sefalet mi?
Temel atma arifesinde
Projenin “suyolu projesi” olmadığı
“Rant” ve “ideolojik bağnazlık” projesi olduğu anlaşıldı
İlk kazmanın kanal için değil köprü için vurulması
Kanal sevici konuşmacıların gemi geçişlerinden çok
Orada oluşturulacak şehrin (neom city)İstanbul’a
Neler katacağına ve dünyadaki benzer şehirlerden
Daha öne geçmesi için fırsat yaratacağına dair
Söylemler dillendirmesi projenin gizli ajandasının
Ortaya çıkmasını sağladı: Anlaşıldığı gibi İstanbul’a
Bir “ada şehir” eklenecek. İlk kazmanın
Vurulduğu yer bu gerçeğin itirafıdır.
Demek ki neymiş kanal bahane rant şahaneymiş
Yurt içinden veya dışından bildik tanıdıkların
Bölgede arsa toplamaları boşuna değilmiş
Peki, bu” ada şehir” gerçekten
İstanbul’un, dünyada benzerleri olan
Şehirlerle küresel alanda yarışması için mi?
Yoksa onunda sonradan öğreneceğimiz
Ama asla şaşırmayacağımız bir ham hayalin
Hayata geçirilmesi için mi yapılmaya çalışılıyor
Bunu da “ada şehir’e” ilk inşaat kazmasının
Ne için vurulduğunu gördüğümüzde
İş işten geçmiş olsa da anlayacağız
Benim ideolojik bağnazlık dediğim ve
Öyle olacağını düşündüğüm şey
Bu” ada şehrin” aslında İstanbul’un içinde
“Neom city” tarzında bir “islam Vatikan’ı”
Oluşturma düşüncesidir
“İstanbul islamı” denilen ve “yeni Osmanlıcılık “
Olarak sunulan ama aslında saltanatın ve hilafetin
Yozlaştırılarak İhyasını öngören düşüncenin
Ete kemiğe bürünmesi için coğrafyanın
Düzenlenmesi çabasıdır kanal İstanbul denilen şey.
Çabanın sonuç verip vermeyeceğini zaman gösterecek
Kanal İstanbul bu hayalin aracıdır
Gemi geçermiş geçmezmiş önemli değildir.
Önemli olan, gücü elinde bulunduranların
Kendilerine ram olan paydaşlarla beraber
Ve karşı olan beceriksizlerle birlikte
Milletin maddi-manevi enerjisini heba ederek
Eşbaşkan olunan küreselcilere derin bir nefes aldırmaktır
Not;
Neom City; Suudi Arabistan’ın bir bölgesinde
Süper güçlerin katıldığı geleceğin şehridir
Geleceğin Mekke’si (Dijital Mekke) de deniliyor
Şehrin özelliği insandan çok robotların bulunması