ıı.ABDÜLHAMİD

İkinci Abdülhamit’i

Ulu hakan ya da kızıl sultan

Tanımlamalarının dışında

Önemli bir devlet adamı kumaşı taşıyan

Bir padişah olarak görürdüm

Otuz üç yıl bir imparatorluğu

Kafasında kırk tilki dolaştırarak

Ve kırkının da kuyruklarını

Birbirine dokundurmadan

Bunu gerçekleştirmek

Önemli bir beceri gerektirir diye düşünürdüm

Düşünmenin kötü tarafı, freninin olmamasıdır.

İnsan bir defa düşünmeye başlayınca

Kendini durduramıyor, hep düşünüyor

Benim de düşünme sürecimde

Şu sorular kafama takıldı

Yahu bu ikinci Abdülhamit büyük adamsa

İmparatorluğun hayati sorunlarına çözüm bulabildi

Yönettiği imparatorluğu yaşatabildi mi?

Hayır

Peki, imparatorluğun yaşaması için

Gerekli olan, sorunların çözümüne

Tedbir geliştirmeyen biri

Büyük devlet adamı sayılır mı?

Ya da şöyle söyleyeyim

Otuz üç yıl krallar gibi yaşamak

Büyük devlet adamı olmak için yeterlimi?

Böyle düşünmemin ya da

Düşüncemi değiştirmemin sebebi

Abdülhamit hanın otuz üç senede

Altı yüzyıllık imparatorluğu

İttihatçılar marifetiyle on yılda

Yıkılır hale getirmesidir.

Demek ki otuz üç yılda imparatorluk

Bir muhteşem dönem geçirmemiş

Ölümcül bir hastalığın emarelerini gizlemiş.

Kronikleşmesine kangrenleşmesine sebep olmuş

Neden.

Neden böyle düşünüyorum

Anlatayım

İkinci Abdülhamit’in

Yönetiminin başarılı olmamasının sebebi

Sürgün ve sindirme içeren

Bir istibdat dönemi olmasıdır

O kadar ki aynı yolun yolcusu

Mehmet Akif Ersoy bile

Abdülhamit’i ağza alınmayacak

Tabirlerle eleştiriyor

Devletleri ayakta tutan

Temel düşünce Özgürlülüktür

Bu özellik Türk devletleri için

Olmazsa olmaz şarttır

Tarih bunun şahididir

Özgürlüğü için

Ortaasya’yı terk eden atalarımda

“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir”

Diyen atalarımda tarihsel şahitlerimdir

Özgürlük, muhaliflerle çalışabilme becerisidir

Muhalifleri sindirip bizleştirdikten sonra değil

Muhalifi muhalif olarak yanında tutma becerisidir

Özgürlük, “mağrur olma padişahım

Senden büyük Allah var “

Nidasına tepki değil, kulak verebilme iradesidir

Abdülhamit sürgün ve sindirme ile

Bu hakkını ihmal etmiş,kullanamamıştır

Bu sebeple

İkinci Abdulhamitin

Sürgün ve sindirme içeren istibdadı

Sorunlara çözüm değil, gizlenmesine

Ötelenmesine kronikleşmesine zemin hazırlamıştır

Otuz üç yıl kimse

“Padişahım senden büyük Allah var “

Diyememiş, diyenler, demeye çalışanlar

Sürgünle karşılaşmışlardır

İktidara yalan yağcılık hâkim olunca da

Hakikat ortadan çekilmiş eyyamcılık hakikat sanılmıştır

Otuz üç yıl

Kişisel şöhrete heba edilmiş

Kişisel şöhret adına

Toplumsal tepki etkisizleştirilmiş

Altı yüz yıllık imparatorluk

On yılda yıkılır hale getirilmiştir

Fikir değiştirmekte haksızmıyım.

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın