Cemil Meriç,
“Mefhumların kâh gülünç kâh korkunç
Maskelerle raksa çıktığı
Bir karnaval balosu fikir hayatımız.
Kavga insanla kader arasında değil artık,
İnsanla kelime arasında…” Diyor
Biz de diyoruz ki
“Artık siyaset, toplumla
Toplumun sorunlarının çözümü arasındaki
Bir ilişki alanı değil.
Kavga söylemlerle
Söylemde kullanılan kelimelerin,
Gerçek anlamları ile
Çarpıtılan anlamları arasındaki
Kabul ettirilme kavgası
Bu kavganın Nirvana’sı
İki siyasi figürün kadınlar için kullandıkları
İki farklı kelimeye ülkenin vermiş olduğu iki farklı tepki
Kelimeler “Sürtük “ve “Hanım kız”
Kelimelerin ne anlama geldiğini
sözlüğü açar bakarsınız da pek önemi yok.
Önemli olan kullanılan kelimeyi kimin
Daha doğrusu siyasi ağırlığı olan kimlerin kullandığıdır.
Bu bağlamda şunu yaşadık
“Sürtük” kelimesi masumlaştırılıp
“Hanım kız” kelimesi mahkemeye düşürüldü.
Tabi bu sonuca kolay ulaşılmadı.
Zaman aldı.
Bir dilden bir dile anlık tercümanlık yapan görevli,
Kendisi için kullanılan “Hanım kız” sözünün
Hakaret olduğunu altı gün sonra anladı
Dava açtı. Konuyu mahkemeye götürdü
Mahkemenin kararını bekliyor muyuz?
Malumu ilin etmenin anlamı yok
Çünkü masum kelimeyi muhalif,
Masum olmayanını muktedir kullandı
O kadar
Her kelimenin masumiyeti
Söyleyenin konumuna ve de oy oranına bağlıdır
Doğru olmayan bu düşünce yaygın ve baskındır
Gerisi fasa fissodur
Doğru olan ise
“İlmi irfanı vicdanı hür nesillere” sahip olduğumuzda söylenecektir.