Diyor ki diyenler pagan tanrılar bir yıl içinde çok çalışır enerji kaybederler ve bu kaybettikleri enerjiyi de kendi adlarına sunulan kurbanların kanıyla karşılarlar.
Bu ritüele de kurban denilir
Rabbim bu gerçekten hareketle gardını alır ve kuranda
“O (kurbanın) ne eti ne de kanı Allah’a ulaşır. O’na ulaşan sizin takvanızdır.” (22/Hac 37) diyerek durumu açıklar
Yani mesele yorulma çalışma bir şey kaybedip bir şey kazanma değildir. Takvadır.
Takva, yani günahtan kaçınma
Kurban bayramı uygulamalarında, Müslüman âleminde böyle bir endişe gören var mı?
Yoksa
İslam’ın kurumsallaşması ve kurumların hukuksuzlaşması sonucu kurban bayramları bu hukuksuz kurumların maddi ihtiyaçların karşılamak için oluşturulan ukaz panayırlarına mı dönüştürülerek kutlanıyor
“O kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla geleceğine”.
“Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunacağına”
“Âdemoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlemediği “ gibi düşüncelerle hareket ederek
kurban bayramında ortamı kan gölüne mi çeviriyoruz
Ve kurban bayramlarını günahtan kaçınma niyeti ile değil,
Günah işleme özgürlüğümüzü çeşitlendirmek ve meşrulaştırmak için yapar hale mi geliyoruz.
Yılda bir defa kurban adı altında ”kurumsal İslam’ın” nasıl beslendiğini gördükçe bu soruların cevabı anlamını kaybediyor. Sorular cevabı bilinen sorular haline geliyor