Aslında yapı
Konstantinos tarafından yapılan
Bir bazilikadır (kral sarayı)
Bir tarihte bir ayaklanma olur
Bu bazilika tahrip edilir
Justinianos
Bazilikayı yeniden inşa ettirirken
Yapının imparatorluğun
Piskoposluk kilisesi gibi bir amaca
Hizmet etmesi için
Mevcut olmayan orantılar
Ve erişilmemiş görkeme
Sahip olmasını ister
Bu amaçla
İki Yunanlı mimarı görevlendirir
Bu mimarlar
Dün bugün ve muhtemelen yarında
İnsanoğlunun tartışacağı
Ayasofya’yı inşa ederler
25 Aralık 537 yılında,
Justinianos kiliseyi
İmparatorluk sanatının
Şaheseri olarak açarken heyecanlanır
Ve derki;“Seni yendim Süleyman.”
Burada kastedilen Süleyman;
İsrail Krallığı’nın üçüncü kralı olan
Hz Süleyman’dır
Yenilme konusu ise
Kudüs kentindeki inşa ettirmiş olduğu
Süleyman tapınağıdır
Malum, Süleyman tapınağı
Yahudilerin önemli ve ilk ibadet yerleridir
Justinianos un bu konuşmasıyla
Bir sanat şaheseri olan ibadethane
Dinler arası yarışmanın konusu haline gelir
Bu hikâyenin öznesi olan Ayasofya
Yıllar sonra İstanbul’un, fethiyle
İkinci bir benzer olay yaşar 29.05.1453
İstanbul un fatihi Fatih sultan Mehmet
Dinler arası yarışı bir adım ileri taşımaz
Aksine İstanbul’a girerken de
Ayasofya da ilk namazı kılarken de
“Seni yeneni yendim Süleyman” demez
Dönemin fetih hukuku çerçevesinde
Yapının camiye dönüşmesinde dahi
İki konuya önem verir, özen gösterir
Bir; yapının sanat özeliğinin
Tahrip edilmesine izin vermez
İki; o yapının inananlarını
Rencide edici davranışta bulunmaz
İnanç özgürlüğü çerçevesinde
Çağının çok ötesinde bir tavır alarak
İnanç ve ibadet özgürlüğü konusunda
O inananlara, Bizanslılara güvence verir
Üçüncü aşama Cumhuriyetin tavrıdır
Genel savaşlarla coğrafyaların kana bulanarak
Taksimlere ayrıldığı işgallere uğradığı bir zamanda
O güzelim beldeyi işgalden kurtaran Atatürk
Bu tarihi yapıyı İslami özelliğini koruma şartıyla
Müzeye çevirerek zamanın ve milli bilincin gereğini yapar
Tarihi bir yapıyı
Bütün dinlerin ve kültürlerin insanların
Hizmetine İslami özelliğini koruyarak sunar
Dördüncü aşama yapının yeniden
Tümüyle camiye dönüştürülmesi olayıdır
Bu olayda zamanın ruhunu aklın üstünlüğünü görmek
Mümkün değil, olay sanki birinin birini yenme girişimidir
Özetle bu olayların birincisi:
Dinlerin birbirleriyle yarıştırılması zihniyetidir
Süleyman’ı yendiğinden dem vuran Justinianos
Bu görüşün bu yapıdaki temsilcisidir
İkincisi:
İnançlara ve o inançların
Mabetlerine saygı zihniyetidir
Fatih de bu görüşün mümessilidir
Üçüncüsü
Hakkın sabrın ve huzurun talep edilmesidir
Atatürk bu zihniyetin temsilcisidir
Dördüncüsü ise
Yapıyla ilgili herkesi ve her şeyi
Kavga sebebi haline getiren
Bir anlayışın” ziyanda” olmanın
Tercih edilmesinin göstergesidir
Ayasofya denince fatih akla gelir.