Frank Furedi soruyor
Nereye gitti bu entelektüeller?
Sorduğu, entelektüellerin
Yer ve mekân olarak
Bir yerlere gitmesi değil
Sıradanlaşması,
Bayağılaşması
İtibar kaybetmesidir.
Sorumluluğunun
İşlevinin, değişmesidir
Furedi kitabında bu duruma
“Zihinsel bayağılaşma” diyor
Cemil Meriç’te aynı hali
“Mustağriplik” olarak tanımlıyordu
Yazara göre “Zihinsel bayağılaşma”
Çağımızda entelektüel ortamda görülen
İki gelişmenin ortak adıdır
1-Entelektüelin sıradanlaşması sonucu
Ortaya çıkan itibar kaybı:
Bilginin haddinden çok
Ve kolay ulaşılır olması
Herkesin her şeyi bilmesini!
Ya da Google’dan başka birine
İhtiyaç duymadan bilinen her şeyi
Bilebilme ihtimalini artırması
Entelektüelim diye dolaşan
İnsan sayısında
Bir enflasyon yarattı
Yer gök entelektüel doldu. Da…
2-Entelektüelin işlevi değişti
Gerçeği bulma ve mükemmelleştirme
İşleminin sahibi olan entelektüel
Şimdilerde İhtiyaç sahiplerinin
İhtiyaçlarını karşılayan görevliye dönüştü
İdeolojik, ekonomik, siyasal
Ya da toplumsal muktedirlerin
İhtiyaçlarının karşılanması
Gerçeği bulma ve mükemmelleştirme
Sorumluluğunun yerine geçti
Bu gelişmeler yazara o soruyu sorduruyor
Evet, “Nereye gitti bu entelektüeller?”
Mekân olarak nereye gittiklerini herkesler biliyor
Ya siyasal partilerin, ya şirketlerin ya da
Televizyon stüdyolarının koridorlarında
Ya birinin ya kendilerinin ya da bir ürünün
Pazarlamasını yapıyorlar
Birilerini boyayıp
Birilerine satıyorlar
Gerçekler ne umurlarında
Nede hakikatleri
Mükemmelleştirmek gibi
Bir dertleri var
Ya satış yapıyor,
Ya da satışa geliyorlar
Toplumsal lokomotif olan
Entelektüel olmadan
Refah katarı nasıl yol alacak?
İşte bütün mesele bu
Bizi, bayağılaşan zihinlerin
Hâkim olduğu bir gelecek mi bekliyor?
-Kılavuz istemeyen köyün hali bu-
Yoksa insanoğlu
Bilgi çağında bilgi anlayışını;
Bilgi bilmek değil, bilinenlerden
Yeni bir bilgiye ulaşmaktır
Yani, düşünmektir diyerek
Ve top yekûn düşünmeye geçerek
Gerçek bir aydınlanma çağına mı girecek?
-Bu da kılavuz isteyen görünmeyen köyün hali-
“Hayatta en hakiki kılavuz bilimdir”
Kim demişti hatırlayan var mı?