AYASOFYA (KUTSAL BİLGELİK)

Aslında yapı
Konstantinos tarafından yapılan
Bir bazilikadır (kral sarayı)
Bir tarihte bir ayaklanma olur
Bu bazilika tahrip edilir
Justinianos
Bazilikayı yeniden inşa ettirirken
Yapının imparatorluğun
Piskoposluk kilisesi gibi bir amaca
Hizmet etmesi için
Mevcut olmayan orantılar
Ve erişilmemiş görkeme
Sahip olmasını ister
Bu amaçla
İki Yunanlı mimarı görevlendirir
Bu mimarlar
Dün bugün ve muhtemelen yarında
İnsanoğlunun tartışacağı
Ayasofya’yı inşa ederler
25 Aralık 537 yılında,
Justinianos kiliseyi
İmparatorluk sanatının
Şaheseri olarak açarken heyecanlanır
Ve derki;“Seni yendim Süleyman.”
Burada kastedilen Süleyman; 
İsrail Krallığı'nın üçüncü kralı olan
Hz Süleyman’dır
Yenilme konusu ise
Kudüs kentindeki inşa ettirmiş olduğu
Süleyman tapınağıdır
Malum, Süleyman tapınağı
Yahudilerin önemli ve ilk ibadet yerleridir
Justinianos un bu konuşmasıyla
Bir sanat şaheseri olan ibadethane
Dinler arası yarışmanın konusu haline gelir
Bu hikâyenin öznesi olan Ayasofya
Yıllar sonra İstanbul’un, fethiyle
İkinci bir benzer olay yaşar
İstanbul un fatihi
Fatih sultan Mehmet
Dinler arası yarışı bir adım ileri taşımaz
Aksine İstanbul’a girerken de
Ayasofya da ilk namazı kılarken de
“Seni yeneni yendim Süleyman” demez
Dönemin fetih hukuku çerçevesinde
Yapının camiye dönüşmesinde dahi
İki konuya önem verir, özen gösterir
Bir; yapının sanat özeliğinin
Tahrip edilmesine izin vermez
İki; o yapının inananlarını
Rencide edici davranışta bulunmaz
İnanç özgürlüğü çerçevesinde
Çağının çok ötesinde bir tavır alarak
İnanç ve ibadet özgürlüğü konusunda
O inananlara, Bizanslılara güvence verir
Bu iki olay, bu iki kişilik, iki zihniyeti gösteriyor
Birincisi: Dinlerin birbirleriyle yarıştırılması
Süleyman’ı yendiğinden dem vuran Justinianos
Bu görüşün bu yapıdaki temsilcisidir
İkincisi ise: İnançlara ve o inançların
Mabetlerine saygı zihniyetidir
Fatih de bu görüşün mümessilidir
Irkçılığın, dinciliğin kışkırtıldığı
Farklı renk, düşünce ve inançtaki insanların
“Nefes alamaz” duruma düştüğü
Yirmi birinci yüz yılda
Fatihin torunlarıyız diyenlerin
Justinianos politikalarını
Takip ettirmeye çalışmalarını anlayamıyorum
Hele ki Cumhuriyet orta yolu ne güzel bulmuşken 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın