İdrakte yol açmış geceden gündüze Allah.
Güldürmesen öz gönlünü, gülmez yüze Allah.
Dünyaya şafaklar gibi Tanrım sepelenmiş,
Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah.
Bahtiyar Vahapzade
Allah nedir sorusunun
Tarih boyunca pek çok cevabı vardır
Kitaplı kitapsız, ilahi beşeri
İnanan inanmayan her insan
Bu sorunun hem kendisiyle
Hem cevabıyla karşılaşmıştır.
İnsanoğlunun geldiği noktada
Akşam yapılıp gündüz acıkınca yenilen
Kendine faydası olmayan şekillerin
Kutsal sayılması belki mümkün olsa da
Tanrı diye adlandırılması mümkün değildir
Tanrı kavramını en iyi tanım;
Zaman ve mekândan münezzehtir
Doğmamış ve doğurmamıştır
Ezeli ve ebedidir şeklinde yapılan tanımdır
Tanımı bu olan tanrı
Kuantum mantığı ile
Hem vardır, hem yoktur
Bazen vardır bazen yoktur
Karar verici olan insanoğludur.
Tanrının varlığı veya yokluğu
İnsanla, insan düşüncesiyle ilgilidir
İnsanın dışındaki canlıların
Böyle bir sorunu yoktur
Haliyle sorusu da yoktur
Tanrının varlığının ve tanımının
İnsanla olan bu iç içeliği sebebiyle
İnsanlık tarihi açısından olaya
Kronolojik olarak baktığımızda
Beşeri dinler, ilahi dinler
İlahi dinlerin peş peşe sıralanması
Şeklinde bir süreç görüyoruz
Gelinen noktaya baktığımızda
Bu sürecin halkalarından birini
Çıkardığımızda yada ihmal ettiğimizde
Doğruyu bulma imkânını kaybederiz
Bugün bu süreç bütün halinde ele alındığında
İnsanoğlunun tarih boyunca aradığı soruları
Cevabını bulmasını, huzuru bulmasını
Hayatı daha yaşanır kılmasını sağlayabilir
Çünkü bilinmektedir ki
Tanrı ile insan arasındaki ilişki
Soyut olan tanrının
Somut olan insanın
Hayatını kolaylaştırmak
Üzerine kurulmuştur
Bu ilişkinin de iki ayağı vardır
Birinci ayak tanrının eylemli ayetleri
İkinci ayak ise söylemli ayetleridir
Söylemli ayetler ilahi kitaplar
Ve peygamberlerin ağzından dökülenlerdir
İnsanoğlu bu ayağı bile tam anlayamamış
Kendine bir kavga sebebi olarak algılamıştır
Dinler mezhepler arası çatışmalar ve savaşlar
Bu neden böyle olmuştur
Birçok bahane bulunabilir.
Ama sebebi bulmak için
İkinci ayağa bakmak lazım
Eylemli ayetler
Eylemli ayetler
Tanrının “ol” dedikten sonra
Kâinatta var olan her şeydir
Anlaşılması gereken
Anlaşıldığında kimselerin de
İnkâr edemeyeceği gerçek budur
Dininde imanında Allahın da
Varlığının anlaşılacağı kabul edileceği
Çatışma sebebi olmaktan çıkacağı gerçeklik budur
Demem o ki
Eylemli ayetler insanoğlunun alt yapısı
Söylemli ayetler ise üst yapısıdır
Alt yapıyı es geçip üst yapı üzerinde
Yoğunlaşan insanlar tarih boyunca
Birbirlerine akla ziyan zararlar verdiler
Oysa işe alt yapıdan başlanmalıydı
Kâinatın gerçeklerinin keşfinden
Dün insanoğlunun
Bilimsel gelişme seviyesi
Buna imkân vermemiş olabilir
Ama bu gün bu çağda
Bu imkânlara fazlasıyla sahibiz
Tek yapılması gereken şey
Zihin zincirlerimizi kırmak