Türk adalet sisteminin
Reforma değil
Senaryoya ihtiyacı var.
Hikâyesi olmayan adalet reformunun
Adaleti daha da dayanılmaz hale getirdiğini
Yaşayarak görüyoruz.
Dünle ve dinle ilgili anlatılan
Adalet hikâyelerinin
Toplumsal vicdanda
Kişisel ahlakta
Ve kurumsal yapıda
Akılla vicdanı
Ahlakla adaleti
Bir araya getiremediği de
Getiremeyeceği de ortada
Bize
Toplumsal vicdanı tatmin edecek
Bireye, adaletin verilen değil
Hak edene verilen hak olduğunu anlatacak
Kurumsal işleyişe ve personel özelliklerine dair
Hisse çıkarılacak kıssa tadında hikâyeler lazım
Toplumda
Adalet, hak, hukuk, hukukun üstünlüğü
Konusunda bir anlayışı hikâyeleştirmeden
Yapılan ve atılan her adım, hukuk konusunda
Toplumsal vicdanın biraz daha nasırlaşmasına yol açar
Öyle oluyor nitekim
Etikle etek
Vicdanla cüzdan arasına sıkışmış
Siyasal baskıyı içselleştirerek
Rutinleştirmiş bir adaletin
Mülkün temeli konusunda
Beka meselesi yaratmaması
Mümkün görünmemektedir
Ve bu gerçek anlamda –
Memleketin ve milletin- gelecek sorunudur
Ne diyordu Fatih
“Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.”