TDK kelimeyi;
“Tanrı’ya duyulan minneti dile getirme”
Olarak tanımlıyor
İslami tanımı ise
“Şükür, her nimetin Allah’tan geldiğini bilip
dil ile de hamd etmektir. “ şeklinde dillendiriliyor
Allah’ım Araf Suresi, 10. Ayetinde diyor ki:
“And olsun, sizi yeryüzünde yerleşik kıldık
ve orda size geçimlikler yarattık.
Ne az şükrediyorsunuz?”
Dünyanın yaratılmasında
Yaratılan bu dünyada
Kullar için zengin geçimlikler
Bulundurduğu için
Allaha ne kadar şükredilse azdır.
Şükür Yarattıklarından dolayı
Allaha yapılmalıdır.
Şükredilmelidir.
Hamd edilmelidir.
Bıkmadan usanmadan
Lakin
Biz, yaratılan geçimlikler için değil
Geçimlikleri dağıtan, paylaştıran
Muktedire şükredersek
Şükrü kişiselleştirir siyasallaştırsak
Hele ki bu muktedir
-Ama yerel, ama küresel olsun-
Yaratılan bu geçimliklerin
Yüzde yetmişini
Dünya nüfusunun yüzde otuzuna
Diğer kalan yüzde otuzluk geçimliği de
Dünya nüfusunun yüzde yetmişine
Pay etmek gibi bir adaletsizliği
Gerçekleştiriyor ve dayatıyorsa
Biz
1-Rızık vericinin sanki Rabbim değil de,
Muktedirmiş gibi algılanmasına yol açıp
Şirke sapmış olmazmıyız.
2-Muktedirin bu adil olmayan paylaşımını
“Şükür” kavramıyla karşıladığımız
Haksızlık karşısında susan dil şeytandır
Kalkanını da kullanmadığımız için
Bu adaletsizliği meşrulaştırmış
Yaygınlaştırmış olmuyor muyuz.
Bu ahval ve şerait içinde
Ey Müslüman
Yarın ahrette,
Geçimliklerin adil dağıtılması için
Mücadele veren komünisti, sosyalisti
Ve dahi ateisti cennete girerken,
Bu adaletsizliğe şükür adı altında
Yardım ve yataklık yapan
Yoldaşını, paydaşını. kardaş’ınıda
Cehenneme girerken görürsen şaşırma
İnsan Suresi, 3. ayet:
Biz ona yolu gösterdik;
(artık o,)
Ya şükredici olur ya da nankör.
O kadar