GÜNDEM
Domino etkisi dedikleri
ve bir şekilde yönetildiğine inandığım
halkı Müslüman olan devletlerdeki rejim değiştirme çabaları gündemde.
Bu isteklerin ne olduğunu
bu isteklerin neden şimdi dillendirildiğini bilmem.
Hareketin içindeki toplumlar biliyor mu onu da bilmem.
Bildiğim
“Büyük Ortadoğu projesinin”
demokrasi istediği ve bu isteğe
İslam Konferansı Örgütünün de evet dediğidir.
Son gelişmeler bu gerçeğe bir başka bilgi ekledi.
Mısırdaki gelişmeler üzerine
Sayın Erdoğan
sayın obama ile görüştüğünü
her konuda mutabık olduklarını söyledi.
Bu açıklama normal mi?
Türkiye
Mısır
İsrail
ABD çizgisinde olaylara bakarsak
a normal.
Ama olaya BOP çerçevesinde baktığımızda
projenin sahibi,
projenin eş başkanı gerçeğini görürüz ki
bu noktada her şey normalleşiyor.
DEMOKRASİ İSLAM ÖRTÜŞMESİ
İslam coğrafyasında ki hareketlenme üzerine
aydınlar demokrasi ve İslam konularında tartışmaya başladı.
Tartışma İslam’ın veya demokrasinin
ne olduğu veya ne olması gerektiği konusundan çok
İslam la demokrasinin nasıl uyuştuğu, örtüştüğü üzerine.
İslam toplumları
bu süreci zaman, zaman yaşıyor.
Bir ara aydınlanmanın etkisiyle olsa gerek,
İslam ın bilime ne kadar önem verdiğini
ortaya koymak için bütün bilimsel buluşların Kuran’da belirtildiği,
var olduğu düşüncesi İslam âleminde yaygınlık kazandı.
Kuran neredeyse bir bilimler ansiklopedi noktasına indirgendi.
Şimdide aynı süreci demokrasi konusunda yaşıyoruz.
Ayetler , hadisler ve yaşanılanlarla
aslında demokrasinin kaynağının İslam olduğunu
ispatlama çalışmaları yapıyoruz.
Kimsede demokrasi nedir?
İslam nedir?
İslam illaki demokrasiyle,
demokrasinin de İslam la bir şekilde örtüşmesi şart mı?
demiyor.
Kuranı bir ansiklopedi
bir google noktasına indirmek bu kutsal kitaba reva mıdır?
İSLAM VE HÜKÜMRANLIK
Din damları diyor ki
İslam ın hükümranlık iddiası yoktur.
“Mutlak hükümranlık, hem bu dünyada, hem ahrette Allah’ındır.
Ne kadar en yüceliğe ve ne kadar en güçlülüğe sahip olan varsa,
ALLAH onların hepsinin En Yücesi, En Güçlüsüdür.
Aynı zamanda Mutlak hâkimiyet, sulta, saltanat, emir ve yasak hükmü O’nundur,
İstediği her şey anında olur.
O’nun iradesi ve gücü üstünde bir irade ve güç daha yoktur, olamaz.”
Görüldüğü gibi, hükümranlık iddiası olmayan bir din
neden illaki hükümranlık konusunun içine çekilir.
Akla gelen tek sebep istismar.
Yani amaç yalandan demokrasiye,
yalandan uhrevi destek bulmaktır.
Halkı Müslüman olan toplumlarda
yalandan demokrasiyi sürdürecek oy çokluğunu,
o toplumu Allah la aldatmak yoluyla bulmak.
Olan bu.
Yani dandik demokrasiye giden yol
Toplumu, Allah la aldatmaktan geçiyor.
Ama şunun da bilinmesi gerekiyor
Allah la aldatanlar bilmeliler ki Allah ı aldatamazlar.
MÜSLÜMAN VE DEMOKRASİ
İslam’ın hükümranlıkla iddiası olmadığı için
atalarım dün ülkeyi yönetmek için
Nisa Suresi:59- “Ey inananlar! Allah’a itaat edin.
Peygambere ve sizden olan ululemre de itaat edin.
Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz
-Allah’a ve ahi ret gününe inanıyorsanız-
onu Allah’a ve Resul’e götürün.
Bu (sizin için) daha hayırlı ve yorum bakımından daha güzeldir.”
Ayeti kerimesi çerçevesinde ululemre itaat anlayışını geliştirmiş,
ülkeyi bu anlayışla yönetmiştir.
Yani Müslüman, Emire itaat etmiş,
devlette o insana istediği hayatı yaşaması için ortam sağlamıştır.
Bu gün bu olay daha da kolaydır
İslam’ın hükümranlık iddiası olmamasına rağmen
Müslüman’ın böyle bir iddiası olabilir mi?
olabilir.
Peki, Müslüman bu isteğini nasıl gerçekleştirecek?
Demokrasiyle.
Gerçek bir demokrasi ile.
Finansmanı belli,
Denetlenebilir,
Seçmen iradesinin
kayıtsız şartsız meclise yansıdığı
bir demokrasi oluşturursanız
Ve bununla kalmaz
kişisel özgürlük alanlarını
âmâlarla sınırlandırmaz,
Aksine genişletirseniz
İslam la demokrasinin
örtüşüp örtüşmediği gibi
anlamsız çarelere veya yollara sapmazsınız.
Sapma ihtiyacı duymazsınız
Gerçekten güzel yazıydı.