A – YAPISAL SORUNLAR
Tevhidi tedrisat ve
İlmi irfanı vicdanı Hür
Yurttaş yetiştirmek üzerine
İnşa edilen yeni Türkiye’nin milli eğitimi
Zaman içinde bir tür ‘adam’ yetiştirmek
Şekline evrilmesi üzerine sistem
-Atatürkçü, Dindar, Ya da ne bilim ne…
Fark etmez-
Yapısal sorunlar yaşamaya başladı
Her iktidar,
Kendi ‘adam’ını yetiştirmenin
Sevdasına düştü.
Temel felsefe
İktidarın çıkarları ve
Bu çıkarları koruyacak
Adamlarını yetiştirmek olunca
Sistem;
Fiziki ortamda da
Mesleki alanda da
Eğitim kalitesinde de
Yetersizlik, kalitesizlik
Eşitsizlik üretmeye başladı
O kadar ki, kadrolaşmada
Sınır tanımayan güç
Şu kadar yılda
En başarısız olduğumuz alan
Eğitim demek durumunda kaldı
Çözüm mü?
Gelinen noktada çözüm;
Muasır medeniyet seviyesini
Yakalayabilmek amacıyla
Kendi cehaletini keşfetmiş
İlmi irfanı ve vicdanı hür
Yurttaşlar yetiştirmek için
Fiziki ortamın
Mesleki alanın
Ve eğitimin kalitesinin
Yeniden yapılandırılması
Ve dahi fabrika ayarlarına dönülmesidir
NOT: Muasır medeniyet kelimesi
Mevcutta hâkim olan medeniyet değil
Olması gereken en mükemmel medeniyettir
Dün Osmanlı, Bugün bati, Ya da yarın, Çin değildir
Muasır medeniyet, Türkü yarına götürecek medeniyettir
B-MESLEKİ SORUNLAR;
Öğretmenlik mesleğinin
Yeniden tanımlanması
Akademik kimlik ve
Kişisel özellikler açısından yeterliliği
Yerli, milli ve evrensel kriterler açısından
İspatlanmış meslek erbaplarının yetişmesi için
Gerekli yasal, yapısal düzenlemeler yapılmalıdır
Bu yapılanmada öğretmenin Uygurların
Öğretmen için kullandıkları ‘Boşgutçu’
Kelimesinden hareket edilmesi uygun olur
Uygurca ‘Boşgutçu’ kelimesi,
Öğreten değil teşvik eden anlamına gelir
Bilginin kutsandığı, her taraftan bilgi aktığı
Bir zamanda insanlara bir şeyler öğreteceğim
Absürtlüğüne düşmemek lazım
Cehaletinin farkına varmayana bir şey
Öğretmeye kalkmak akıntıya kürek çekmektir
Önemli olan kişinin cehaletini keşfedip
Onu giderme gayretine girmesidir
Bu gayrette öğretmene düşen
Teşvik edici yol gösterici olmasıdır
C-Eğitimin kalitesi sorunu
Eğitimin kalitesi
Bireyin cehaletinin farkına varması
İlgi alanlarının belirlenmesi
Analitik düşünebilme özelliği kazanması
Ulaştığı bilgiyi geliştirme paylaşma
Hayata aktarma becerisi gösterebilmelidir.
Bunun için
Her şeyi herkese öğretme toptancılığından vazgeçilmeli
Disiplin denilen şeyin insanları zapt-u rapt altına almak değil
İradesini kullanmak olduğu bilinmeli
Sınavın öğrencileri kategorileştiren vasfından sıyrılarak
Eksikleri tamamlama çalışması olduğu kabul edilmeli
MÜFREDAT
Temel eğitimin ilk kademesinde
Zorunlu olarak sadece Türkçe
Matematik ve tarih okutulmalı
Ülkenin dili her yurttaşa mutlaka öğretilirken
Matematiğin işlemlerim boğuculuğundan
Tarihin ise hamasetin kıskacından arındırılarak
Bu üçlüyü öğrenmenin sebebinin
Kişiyi düşünmeye yöneltmek olduğu bilinmelidir
Zorunlu dersin dışında yeter miktar ders
Öğrencinin istek ve kabiliyetine bırakılmalıdır