KILAVUZU NE BİLİM NE OLANIN BURNU BİLMEM NEREDEN KURTULMAZMIŞ.

 

14 ŞUBAT 1995 Sabah gazetesi..

Mehmet Barlas yazıyor

“Farklı kesimleri ve siyasi görüşleri temsil eden insanlar,

Fetellah Gülenin iftarında bir araya gelince şaşırıyoruz.

Bu gerçeğe, öncelikle Necmettin Erbakan’ın ve

Refahlı, önde gelen diğer politikacıların eğilmesi şart.”

 

Erbakan bu kılavuza kulak vermedi.

Refahlı olup önde olmayanlar öne çıktı

 

2001 yılında Refah’tan ayrılan bu grup

2002 den bu yana ülkeyi yönetiyor.

Ülkenin durumu malum…

Yönetenlerin ise ağızlarında düşürmedikleri söylem:

“Aldatıldık. Allah affetsin.”

Etsine de…

Kılavuz aynı kılavuz…

Allah ne etsin.

 

 

 

 

 

 

 

PAYDAŞLAR NEYİ PAYLAŞAMADILAR

PAYLAŞIMA NİFAK SOKAN KİM?

 

20 Ocak 2010 Ahmet Altan

Taraftaki makalesinde

 

“Bu ordunun yapısını radikal bir şekilde değiştirmeden bu generallerin hastalığını iyileştiremeyiz… Zorunlu askerliği mümkün olduğu kadar çabuk kaldırıp, ordunun örgütlenme şemasını tümden değiştirmeliyiz.” diye yazıyor

 

Değişti mi?

Değişti.

Ne zaman değişti.

15 Temmuz FETÖ darbesinden sonra

 

Paydaşlardan biri söylüyor, diğeri yapıyor.

Yapan, söyleyeni içeri alıyor.

Ve de FETÖ ile mücadele ettiğini söylüyor.

 

Bir kesimde, sanki “sorunun parçası olanların

Sorunu çözemeyeceğini” bilmiyorlarmış gibi

FETÖ ile en iyi mücadeleyi

Söylenenleri yapanların yapacağını söylüyor.

Bende inanıyorum.

Aklıma yattığı için mi inanıyorum?

Hayır.

İnançların emir komuta zinciri içinde

Değişebildiği zamanları yaşadığımız için inanıyorum.

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın