MÜSLÜMAN DONKİŞOTLAR

Donkişot, kandırmacanın masumiyeti,

kahramanlığın mizahıdır.

Bizim yazacağımız yazılarda ise

kahramanlar masumiyetten uzak,

kara mizah konuların kahramanıdır.

Zaman, zaman bireysel,

zaman, zaman toplumsal,

zaman zamansa küresel

bir felaketin habercisi,

sebebi,

beklide uygulayıcısı olarak karşımıza çıkacaklar.
Bu milletin

değerlerine,

inançlarına,

bu gününe

ve

hatta yarınına zarar verecek

verebilecek hikayelerin kahramanı olarak

arz-ı endam edecekler.

1

Mübarek Ramazan öncesi

ülke gündemini meşgul eden iki konu var.
Biri belediyelerin

kendi mahallerini içkili yerlerden

arındırmak için giriştikleri çabada uyguladıkları metot.

Ki biz buna tekme tokat metodu diyoruz.

Diğeri ise memur sendikaları ile hükümet arasındaki

görüşmeler dolayısıyla bir sendika başkanının

bütçeden iki buçuk milyon memura ayrılan

para miktarı ile faize ayrılan miktarın aynı olduğunu

açıklaması üzerine gündeme oturan faiz.

 

Her iki konuda İslamın haram kategorisinde yer alan

her daim gündemde olan ve gündemde kalan konular.

İslam adına hareket ederek

iktidar olanların her iki konuya yaklaşımı ise çok farklıdır.

İçki konusunda hassasiyetlerini

tekme tokat derecesinde gösterirken,

faiz konusunda tam bir zevk alınan teslimiyet,

manzarası sergilenmektedir.

Bu husus ister istemez insanda merak uyandırıyor.

Merak şu:

acaba kur;anda böyle bir farklılık  var mı?

Öncelik var mı,

yasakların şiddeti konusunda bir ağırlık mevcut mu

 

Her iki konudaki Ayetlere baktığımızda :
içkiyle ilgili ayet;

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar.

Deki onlarda hem büyük günah,hem insanlar için(bazı)yararlar vardır.

Ama günahları yararlarından daha büyüktür;”

 

Faizle ilgili ayet ise;

Kim (faize)geri dönerse

onlar ateşin halkıdır.

Orada sürekli kalacaklardır.”

 

Kuranın iki kavram hakkındaki tavrına baktığımızda

esas mücadelenin içkiyle değil

faizle yapılması gerekirken,

İslam adına iktidar olanların,

ya da islamı siyasete alet edenlerin

tam tersini yaptığını görüyoruz.

Neden?

Nedeni şu:

Günümüz Müslümanı

olayları, kuran a bakarak değil,

tarikat şeyhlerinin söylediklerine bakarak çözmeyi tercih ediyor.

Tarikatlarda iman ve inançların değil

siyasetin ve ticaretin peşinde.

İslam,

ruhban sınıfı olan tarikatlardan temizlenmedikçe,

Müslüman şeyhin değil

kuranın dediklerine bakmadıkça

yapılan mücadele

yel değirmenlerine saldırmaktan

öteye geçmeyecektir

 

2
Pazar günü hürriyet gazetesinde İslam sosyolojisini araştıran

ve gülen hocayı tanıdığını söyleyen Hakan Yavuz diyor ki

post modern (yani ılımlı İslamcılarım)referansları

Mekke değil Amerika’dır.

 

Ülkedeki en büyük tarikatın

İslamı getirdiği nokta bu.

Bu bizim bildiğimi İslamiyet değil.

Bizim bildiğimiz

referansı Mekke olan İslamiyet in

peygamberi Hz Muhammed,

kabesi Mekke

kitabı kur! an

Rabbi Allah tır.

Bu ılımlı İslamın, yani referansı ABD olan İslamcılarda

Kâbelerini,

Rablerini,

Peygamberlerini,

Kitaplarını ve

Kıblelerini açıklamalıdırlar…

 

Şu hale bak.
Gülen hocayı konuşurken

ağladığı için samimi bulmayanlara kızıyorum.

Bence hoca ağlarken samimidir.

İslam diye yola çıkanların

İslam’iyeti getirdikleri noktada ağlanmazda ne yapılır

 

3

 

Tape savaşlarından sonra

Ilımlı Müslümanlar iki kola ayrıldılar

Haşhaşiler

Haramiler

Bunu da gördük

İktidarı elinde bulunduranlar

Yolsuzluklarını ortaya çıkaranları

Haşhaşilikle suçlarken

Haşhaşilikle suçlananlar

İktidarın nimetlerini

Hanlara hamamlara çevirenleri

Haramilikle itham ediyor

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın