Oysa “abc” miz bile
– uyu, uyu, yat uyu-
Diye başlıyordu
İnsanoğlunun uykuları
Neden kaçar?
Uyuyamamanın
Bildiğim sebeplerinden biri
Biyolojiktir.
Kansızlık, uykusuzluk yapar.
Çözümü vardır
Ya beslenme alışkanlıklarını değiştirirsin
Ya takviye alırsın sorun çözülür
İkinci bir sebep meteorolojiktir
İklim farklılığı, iklimde ani değişmeler
İnsanı bunaltır. Uyutmaz
Çözümü vardır.
Ya “tebdili mekânda ferahlık var” der
Ya da teknolojiden yararlanır
İklimlemelerle sorunu çözersin
Üçüncü sebep psikolojiktir
İnsanın kafasına kırk tilki doluşmuşsa
Kırk tilkinin de kuyrukları bir şekilde
Birbirine temas ediyorsa
Her temasta insanın uykuları kaçar
Uyuyamazsın
Bununda iki çözümü vardır
Birinci çözümde;
Kafanda kırk tilkinin varlığını kabul eder
Kuyruklarının birbirine değmemesi
Veya en az değmesi için
Çaba sarf edersin
Sonrasında da tilkileri
Kafandan birli ikili atmaya başlarsın
Rahatlarsın
Uykun düzene girer
İkinci çözümde ise
Ki daha kolay, daha cazip
Ve dahi daha mutluluk vericidir
Orhan Velinin;
“Bak karıncalarda öyle yaşıyor”
Moduna girer rahat edersin
Son hal hariç
Her çözümde önce kabullenme
Sonrasın da yardım talebi vardır
İnsanidir, ilmidir feraset içerir
Kesin sonuç alırsın
Sonuncuda ise kabullenme gibi bir “erdem”
Yardım alma gibi bir “tevazu” gerekmez
Biat edersin. Tabulaştırırsın. Alışırsın.
“Cehaletin feraseti” der
Bin yıl süren, rahat bir hayat yaşarsın
Ne diyordu hoca efendi;
“Orucu uykuya tutturanlar
Cenneti rüyalarında görürler.