ÜÇ SORUN VE BİR ÇÖZÜM

Türkiye cumhuriyetinin:

Dün bugün ve görülen o ki yarın çizgisinde

Yaşadığı, yaşayacağı üç temel sorun vardır

1-İnanç sorunu-Radikal İslam sorunu

2- Etnik sorun-Kürt sorunu

3- Yönetim sorunu-Yönetim-Demokrasi sorunu

İnanç sorunu

Yaygın olarak kullanılan

“Radikal İslam” sorunu tabiri

Doğru bir tabir değildir

 

Sorun islamın radikal olması değil

Muhafazakâr olmasıdır

Muhafazakâr İslam;

Yani islamın bütün zamanlara

Mekânlara ve insanlara indirildiğinin

Bilincinde olmadan

Hala geçen bin yılın terminolojisi ile

Var olmaya çalışan islamdır

 

Düşünce:

Geçen bin yılın düşüncesi olunca

Bu binyılda karşılaşılan sorunlara cevap verilemiyor

Verilemeyen her cevap

İslam toplumunu geri bırakırken

Müslümanları da radikalleştirmektedir

 

Geçen bin yılın

Coğrafi genişleme üzerinden refahı yakalama gerçeği:

Fetihle, gazayla şehit olmakla

Sorunları çözmüş ve bunları” insani” bir kılıfa

Büründürerek bir gözyaşı medeniyeti yaratmıştı.

 

Biz bu gün hala o jargonla sorunlara yaklaşıyoruz

Fethedilecek coğrafya olmadığı için

Cihadı farklı coğrafyalarda

Farklı inançlara karşı değil

Aynı coğrafyada farklı mezheplere karşı yapıyor

Aynı ülke içinde Müslümanlar

Aynı jargonu kullanarak

Birbirini boğazlıyor

 

Oysa yapılması gereken

İçinde bulunduğumuz bin yılda

Yeni refahı yakalama metodu üzerinden

Bir kültür yaratmaktır

 

Zamanımız refahı yakalama metodu olarak

Coğrafi genişleme yerine

Fikri gelişmeyi koymuştur

 

Müslümanlar artık

İslamın “okuma yazma”

Bilimin “Müslümanların yitik malı” olduğu

Ve “âlimin mürekkebinin şehidin kanına denk”

Olduğu gerçeği üzerinden yeni bir kültür yaratmalıdır

Bu gerçekleşirse bir temel sorun çözülmüş olur

Bu aynı zamanda diğer temel sorunlarında temelidir

2-etnik sorun

Cumhuriyetin bir imparatorluk bakiyesi olması,

Milli devlet kurulurken birçok uluslar arası sorunun

Millet değil ümmet kavramı çerçevesinde çözülmesi

Yeni devletin kucağına

Her zaman patlamaya

Ve istismar edilerek kullanılmaya hazır

Bir bombanın bırakılması anlamını taşımaktadır

 

Zaman içerisinde

Bu bombayı hâkim güçler

Zaman, zaman kıpırdatarak

Tehditler oluşturmuş

Bu tehditler

Maalesef ülke İnsanının aleyhine

Gelişmelere yol açmıştır

 

Bunları en önemlisi Kürt sorunudur

 

Şu unutulmamalıdır ki

Kürt sorunu

Bu ülkede yaşayan etnik unsurlar arasındaki bir sorun değil

Hâkim güçlerin kullandığı bir sorundur

 

 

 

Bu sorunun çözümü

Gerçekleri inkâr ederek değil

Kabul edip

Tarihi bikrimi

Zamanın ruhuna uygun olarak

Kullanmakta yatmaktadır

 

Burada yapılması gereken

İç ve dış politikada

Milli bir devlet olduğunu unutmadan

İmparatorluk bilinciyle davranmaktır

 

3- Yönetim sorunu

İmparatorluktan cumhuriyete evrilerek değil

Devirerek gelmemiz sebebi ile

Ülkeyi yöneten her düşünce

İktidar olmayı halkın sorunlarını çözme değil

Ülkeyi dönüştürme olarak algılıyor

Haliyle sorunlarla uğraşmıyor

Dönüşüm sebebi ile sorunlar üretiyor

Ürettiğimiz sorunlarla boğuşuyoruz

Bu sorunları darbe başlığı altında toplayabiliriz

Darbe denilen şey:

Meşrutiyeti olmayan yönetim uygulamalarıdır

Bu uygulamalar postallı veya takkeli

Bıyıklı veya sakallı fark etmez darbedir.

 

Meşru olmayan yönetimdir

Meşru olmayan bu fiili duruma yasal

Zemin bulma çabasıdır

 

Meşru yönetimi şöyle tarif ediliyor;

Modern devletin meşruiyeti

Çıkarmış olduğu

Ve herkese eşit uyguladığı

Yasalar bütünüdür

 

Bu yasalar bütünü uygulanmıyorsa

Herkese eşit uygulanmıyorsa

Ortada bir darbe var demektir

 

Bunun sıfatı önemli değildir

Şu kadar on yıllık yakın tarihimiz

Maalesef darbelerle dolu

Bu gerçek genç devletin enerjisini

Yanlış alanda kullanması anlamını taşır

Zaman kaybı anlamını taşır

Muasırlaşamama anlamını taşır

1938 den bu yana bu gerçeği yaşıyoruz

 

 

 

ÇÖZÜM

Olayı bir medeniyet meselesi olarak

Görmekten geçmektedir

Bir medeniyet meselesi olarak

Sorunlara bakmanın temel şartı

Zihniyet inkılâbından geçmektedir

Zihniyet inkılâbı

Dünün değerleriyle ilgili ne varsa

Bir yana bırakıp

Kızılelma denilen

O yakalanmaz ülküye

Ulaşmak için

Hayatı yeniden

Yeni vizyon ve misyon açısından

Yorumlamaktır

O kızıl elma

Muasır medeniyet meselesidir

O muasır medeniyetin

Temel ilkesi

Yurtta sulh cihanda sulh ilkesidir

Yurtta sulh cihanda sulh içeren

Muasır medeniyetin oluşturulmasını sağlayacak

Gerçeklik ise

Sahip olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur

Özdeyişidir

Not;

1-Muasır medeniyet batı veya daha başka bir
medeniyet değil

Milletin varlığını sürdürmek için zorunda olduğu çağa ayak uydurma
iradesidir

2-Yurtta sulh cihanda sulh bir dış politika ilkesi
değil,

Oluşturulacak olan medeniyetin ulaşacağı hedeftir

3-Damarlardaki asil kan biyolojik değil sosyolojik
kandır yani kültürdür

 

 

Muasır medeniyet için

“Gönlümün yarukları

Yakar karanlıkları

Fetheder dorukları

İndikçe öze doğru”

Dörtlüğünde belirtildiği gibi

Dorukların fethinin öze inmekten geçtiği

Gerçekse

Milli

Dini

İnsani

Değerlerimizi

Yeniden yorumlamalıyız

Bu topraklarda yaşayan

Veya bu topraklarla bir şekilde teması olan herkes

Kendi özgün yorumunu yapmalı

Ve bütün bu yorumlardan

Ortak bir irade çıkmalıdır

 

Kısaca;

Ülkenin kurtuluşu için

Ortaya çıkan milli irade olan

Kuvveyi milliye gibi “muasır medeniyet” içinde

Yeniden bir” ilmi kuvveyi milliye” ortaya konmalıdır

Nasıl?

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın