Mustafa Armağan
Harf inkılâbının
Ne kadar yanlış olduğunu
dillendirmek için
Cezayir doğumlu
Fransız asıllı Yahudi filozof
Jacques Derrida ya sarılmış
Travmatik bir durum!
Armağan harf inkılâbının
Toplumda nasıl bir travmaya sebep olduğunu
Derrida’nın Atatürk’e saydırma da içeren
Bir yazısından aktarıyor
Bu yazıda Derrida
“Sadece
onu, harfi (letter) düşünüyorum.
Bu durumda, Türklerin harflerini,
Türk tarihini derinden etkileyen harf devrimini
(transliteration),
Kaybolmuş harflerini,
Şiddetle değiştirmeye zorlandıkları alfabelerini düşünüyorum “
Diyor felsefe yapıyor
Yetinmiyor edebiyata geçiyor
Ve saydırıyor
“Kısa bir
zaman önce,
Senin de tanıdığın
O yetenekli kahraman komutan K.A.’nın,
“modern zamanların bu cüretkâr, sarih,
Fakat zalim kurtarıcısının,
halkın modernliğin eşiğine taşıyan
emirleriyle oldu bu. “En route”, ileri,
büyük yolculuğa devam! İleri marş!
Nasıl da Travmatik!”
Yetinmiyor bir de hüküm veriyor
“Hep
ayakta dururken temsil ediliyor bildiğin gibi,
Ama Türklerin,
Hatta onu kült haline getirenlerin bile,
onu sevdiğinden çok emin değilim”
Derrida yı sevmem lazım
Eleştirel dişüncenin kurucusu
Eyvallah
Anlamam da lazım
Çünkü bizim tarihimizin
Gelişme sürsecine vakıf olmaya bilir
Ve de bizm yaşadıklarımızı
Kendi felsefi anlayış ölçülerinde
Değerlendiriyor olabilir
Olamaz olan
Bu eksik ve yanlışlara
Benim aydınımın
Çare ve ya destek olarak sarılmasıdır
Derrida konu hakkında şu kanaattedir
“Yazı yani metin her zaman sözden üstündür”
Batı budur
Batı yazıdır doğu sözdür
Bizde sözlü kültür
Yazılı kültürün hep bir adım önünde
olmuştur
Okumaktansa dinlemeyi
Yazmaktansa anlatmayı tercih etmişizdir
Şu Kadar yıllık tarİh içinde
İlk yazılı belgelerimiz “Orhun kitabeleri”
Oda 6.yüz yılın hikâyesi
Tarihsel gerçeklik bu iken
Bu gerçeklik ile hareket eden Atalarım
Tarihleri boyunca
Bir den fazla alfabe kullanmış
Ve her bir alfabe değişikliğinden sonra
Misal “Göktürk” harflerini kullanırken
İlk kez kendileri ile ilgili “bilgiyi” kendileri verirken
“Uygur” harflerini kullanırken
“Yerleşik” hayata geçerken
“Arap” harflerini kullanırken
Dünyanın “en uzun ömürlü”
İmparatorluğunu tesis ederken
Travma değil
Tarihi bir gelişim ve değişim yaşamışsa
Bu gerçekler çerçevesinde
Sözlü kültürden
Yazılı kültüre geçme çağında
Okuryazarlık oranını en az olduğu
Yeni bir hayat tarzının
Sunulma aşamasında
Harf inkılâbının yapılması
En gerçekçi girişim olsa gerek
Asıl Travma bu gerçekliği görmeyerek
Toplumu hala
Dünün kalıplarında bırakmaya çalışanların
Yaratmaya çalıştıkları
“Travma sendromu “olsa gerek
Şunu da unutmayalım ki
“Liderlerin büyüklüğü
Sevilirlik oranları ile değil
Toplumlarını
yarınlara ne kadar taşıdıkları ile ölçülür”