Atalarım iki şeydi
Bir kahramandılar:
Yani “zaman hamallarıydılar”
Mensubu bulunduğu toplumları
Bir çağdan alıp bir çağa taşıma
Güçleri vardı.
İki liderdiler
Lider;
Yani “emir” verici değil
“İlham” vericiydiler.
O atalarımın “yeni şu”
Olma saplantıları yoktu.
Onlar “eskinin yenisi” olmaktansa
“Yarının yenisi” olmayı hedef edindiler.
Kimisi “Roma’ya diz” çöktürdü,
Kimisi kimliğini “taşlara” kazıdı.
Kimisi “yerleşik” hayata geçti,
Kimisi yeni bir “dini” seçti.
Kimisi yeni bir “coğrafyayı vatan” yaptı
Kimisi alınmaz denilen “şehirleri “aldı
Kimisi “yedi düvele” kafa tuttu.
Ama hiç biri bunları yaparken
“Dünün yenisi” olmayı aklından geçirmedi
Dünleşmeyi düşünmedi
Dünü bildiler
Bugünü yaşadılar
Yarınları kurguladılar
Adına “muasırlaşma” dediler
Muasırlaşma.
Yani “dünden” gelen milleti
Bugünden alıp
Yarınlara taşıma
Gene böyle bir sürecin içindeyiz
Yeni bir muasırlaşma
Projesinin peşindeyiz.
Ama dün, dün diyerek
Bizi “düne” kilitlemeye çalışan
Bu günümüzü “dünleştirip”
Yarınlarımızı bilinmez meçhullere
Gark etmek isteyenler var.
İktidarlar
Muktedirler
Ama bir şeyden ,
Türk milletinin
“şerden hayır çıkarma”
Kabiliyetinden “bi” haberler
Bunu da “bi” haberleri olsun diye yazıyorum
“Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.”