Ah anne
İnsan yaşadıkça nelere şahit oluyor
Hangi değerleri alt üst ediliyor
Hangi doğru bildiklerinin yanlış,
hangi yanlış bildiklerinin doğru olduğunu,
hangi yanlışların doğruymuş gibi.
hangi doğrularında yanlışmış gibi dayatıldığını görüyor.
Siniyor
Susuyor
Kabulleniyor
Daha fenası anne,
savunur hale geliyor.
Doğru ne anne?
Hak ne?
Adalet ne?
Vicdan ne?
Merhamet…
Merhamet ne anne?
Merhamet,
gösterildiğinde
insanın acınacak duruma düşme halimi?
Merhamet bu kadar riyakâr,
sahtekâr olabilir mi?
Kendimi kötü hissediyorum anne.
Otuz yılda binlerce insanın,
masum bebelerin kanına girenler,
muteber barış gönüllüsü,
onlarla mücadele eden ordunun genelkurmay başkanı
terör örgütü mensubu ve müebbetlik.
Aklımı kaybettim anne.
Elinde silahıyla dolaşan,
kimlik soran,
vergi toplayan tescilli terörist masum,
Bildiği doğruyu
dosdoğru ortaya koyan,
böyle yaptığı içinde
polis tarafından dövülerek öldürülen genç ise
dış mihrakların piyonu..
Vicdanımı kaybettim anne.
Hem sapık,
hem katil,
hem azmettirici,
hem itirafçı serbest..
Cep telefonuna
dışardan bilgi yüklenerek suçlanan
ve bunun böyle olduğu
“sehven”
dinilerek tescil edilen
ama geçiştirilen,
mesleğinde dereceleri olan subay mahkûm.
Merhametimi kaybettim anne.
Ben değerlerimi kaybettim.
Türk ordusu,
Cumhuriyet tarihinin
en kirli savaşını
en kirli şekilde
en kirli hükümle kaybetti anne.
Genelkurmay başkanı mahkûm edildi.
Ordunun en mahrem bilgileri
sahte suikast oyunlarıyla ifşa edildi.
Ve siyaset,
galiplerle masaya oturdu.
Görüşmelerin adı;
çözüm süreci
Eşkıya dünyaya hükümran olunca,
o ne diyorsa
ülkede o oluyor anne.
Bir laf var bilirdin.
Derler ki
“Türkler cephede kazanır masada kaybederler.”
Bu kez, ikisinde de kaybetmeye çok yakınız.
Tarih bilincimi kaybettim anne.
Yaşayanlardan bir beklentim yok.
İçinde cevher olanlar mahpus,
Dışarıdakilerin üzerine ise
ya menfaat ya da
ölü toprağı serpilmiş.
Tek ümidim…
Rabbimin
Türk milletinin
bu halde kalmasına
izin vermeyeceği düşüncesidir.
Not;
2003 den bu yana her yıl bir kez yazdığım mektubu bu yıl ikinci kez yazıyorum anne.
Birinci mektup torunun Nezaheti genç yaşında kaybetmemiz üzerine yazmıştım.
İkinci mektubu ise anne, neyimiz varsa kaybetmek üzere olduğumuz düşüncesine kapıldığım için yazıyorum.
İnşallah yanılıyorum.