AH ANNE-2013

Ah anne

İnsan yaşadıkça nelere şahit oluyor

Hangi değerleri alt üst ediliyor

Hangi doğru  bildiklerinin yanlış,

hangi yanlış bildiklerinin doğru olduğunu,

hangi yanlışların doğruymuş gibi.

hangi doğrularında yanlışmış gibi dayatıldığını görüyor.

Siniyor

Susuyor

Kabulleniyor

Daha fenası anne,

savunur hale geliyor.

 

Doğru ne anne?

Hak ne?

Adalet ne?

Vicdan ne?

Merhamet…

Merhamet ne anne?

 

Merhamet,

gösterildiğinde

insanın acınacak duruma düşme halimi?

 

Merhamet bu kadar riyakâr,

sahtekâr olabilir mi?

 

Kendimi kötü hissediyorum anne.

Otuz yılda binlerce insanın,

masum bebelerin kanına girenler,

muteber barış gönüllüsü,

onlarla mücadele eden ordunun genelkurmay başkanı

terör örgütü mensubu ve müebbetlik.

 

Aklımı kaybettim anne.

 

Elinde silahıyla dolaşan,

kimlik soran,

vergi toplayan tescilli terörist masum,

 

Bildiği doğruyu

dosdoğru ortaya koyan,

böyle yaptığı içinde

polis tarafından dövülerek öldürülen genç ise

dış mihrakların piyonu..

 

Vicdanımı kaybettim anne.

 

Hem sapık,

hem katil,

hem azmettirici,

hem itirafçı serbest..

 

Cep telefonuna

dışardan bilgi yüklenerek suçlanan

ve bunun böyle olduğu

“sehven”

dinilerek tescil edilen

ama geçiştirilen,

mesleğinde dereceleri olan subay mahkûm.

 

Merhametimi kaybettim anne.

 

Ben değerlerimi kaybettim.

 

Türk ordusu,

Cumhuriyet tarihinin

en kirli savaşını

en kirli şekilde

en kirli hükümle kaybetti anne.

 

Genelkurmay başkanı mahkûm edildi.

 

Ordunun en mahrem bilgileri

sahte suikast oyunlarıyla ifşa edildi.

Ve siyaset,

galiplerle masaya oturdu.

 

Görüşmelerin adı;

çözüm süreci

 

Eşkıya dünyaya hükümran olunca,

o ne diyorsa

ülkede o oluyor anne.

 

Bir laf var bilirdin.

Derler ki

“Türkler cephede kazanır masada kaybederler.”

Bu kez, ikisinde de kaybetmeye çok yakınız.

 

Tarih bilincimi kaybettim anne.

 

Yaşayanlardan bir beklentim yok.

İçinde cevher olanlar mahpus,

Dışarıdakilerin üzerine ise

ya menfaat ya da

ölü toprağı serpilmiş.

 

Tek ümidim…

Rabbimin

Türk milletinin

bu halde kalmasına

izin vermeyeceği düşüncesidir.

 

Not;

2003 den bu yana her yıl bir kez yazdığım mektubu bu yıl ikinci kez yazıyorum anne.

Birinci mektup torunun Nezaheti genç yaşında kaybetmemiz üzerine yazmıştım.

İkinci mektubu ise anne, neyimiz varsa kaybetmek üzere olduğumuz düşüncesine kapıldığım için yazıyorum.

İnşallah yanılıyorum.

 

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın