ŞEB-İ ARUS VESİLESİ İLE

Konuşuyoruz ama neyce konuşuyoruz

konuşuyoruz ama anlaşamıyoruz

“Göz iki,

Kulak iki,

Ağzımız ise tektir.

Çok görüp,

Çok dinleyip,

Az konuşmak gerektir.” Mevlana

çok konuşuyoruz lüzumsuz konuşuyoruz

kimseleri dinlemeye tahammülümüz yok

Gördüklerimiz ,yaşadıklarımız

ve yaşattıklarımızsa akla ziyan

Kin, öfke, şiddet ve vahşet

Kimse bilmiyor,düşünmüyor ki;

 

“Kin, sapıklığın da aslıdır, kâfirliğin de.” Mevlana

Öyle bir karanlığa sokmuşuz ki kafamızı

kinimizden ve hırsımızdan  başka şeyle meşgul olamıyoruz

bunun dile de, dine de edebe de isyan olduğunu  göremiyoruz

güzel zannettiğimiz bir pisliğin içinde debeleniyoruz

bilmiyoruz ki

“Hırs, çirkinlikleri bile güzel gösterir.”Mevlana

 

Konuştuklarımız hep ,münakaşa, münazara tadında

Olmayan tek şeyin olması gereken  şey olduğunu

onunda mütalaa olduğunu görmüyoruz

oysa bilen biliyor ki

“Cibilliyetsize ilim öğretmek,

Eşkıyanın eline kılıç vermektir” Mevlana

unutmayalım ki eşkıya denilen cahildir

unutmayalım ki hazmedilmeyen bilgi cahilin elinde silahtır

ama gene unutmayalım ki

“Gözyaşının bile görevi varmış..

Ardından gelecek gülümseme için

Temizlik yaparmış” Mevlana

bilginin gücüne İnanalım ki

inanalım da o yarım bilgileri tamamlamak için bıkmadan usanmadan

çabalayalım bilelim ki

Eden kendisine eder.

Yapan bulur ve çeker.

Unutma! Kazanmak koca bir ömür ister!

Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter.” Mevlana

 

gaflete düşmeyelim

enseyi karartmayalım

Bilelim ki

Sen diri oldukça

Ölü yıkayıcı seni yıkayamaz.   Mevlana

velev ki ölü yıkamayı okullarda öğretmiş olsalar bile

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın