Batı uygarlığı
küresel güç olma yolunda
iki genel savaş yaşadı.
Birinci genel savaşta
enerji kaynaklarının bulunduğu coğrafyayı
petrol şirketlerinin istediği şekilde küçük devletlere ayırdı.
Bu ayrışımda piyango Osmanlı imparatorluğuna vurdu
ve imparatorluktan onlarca devlet yaratıldı.
Bu yetmedi.
İkinci genel savaşta başka bir şey daha yapıldı.
Birçok devlete bölünen coğrafyanın ortasına
bir İsrail devleti oturtuldu.
sebep Yahudilerin güçlü olması,
Yahudilerin bütün dünyayı yönetiyor olması falan değildi.
Sebep batının İsrail i kullanmasıydı.
Şöyle ki
İsrail’in Filistin coğrafyasında olması
petrol yataklarının olduğu coğrafya ya
bir Truva atının yerleştirilmesiydi.
Bu at hem bölgeyi karıştıracak,
kontrolü kolaylaştıracak.
Hem de bölgeye tehdit oluşturması dolayısıyla
batı bölgeye istediği kadar silah satacaktı.
Silahın satılması
ekonomik olarak batı uygarlığının devamını sağlarken,
petrol sebebi ile eline para geçen bölge ülkelerinin elindeki paranın
bölge insanının refahına değil de
silahlanma sebebiyle batının kasasına girmesini sağlamıştır.
Batının mantığı budur.
Varlığı da buna bağlıdır.
Şimdi batı yeni bir dönemdedir.
bu dönemde batının, enerji sebebiyle kontrol etmesi gereken coğrafya,
orta doğudan, Önasya ya çekilmiştir.
bura dada ikinci genel savaş sonrasının planını uygulamak istenmektedir
plan şudur:
yönetilebilir istikrarsızlık yarat
bölgeyi kontrol et.
Enerji sebebi ile bölgeye gelen parayı geri çekmek için
bölgesel çatışmaları kışkırt.
İç çekişmeler yarat
İkinci genel savaş sonrası bu görevi
orta doğuda İsrail e veren batı,
şimdi aynı görevi Kürtlere vermeyi düşünmektedir.
Kürt açılımının Türkçesi budur.,
Batı kaynaklı Kürt sorununun çözümü,
Kürdün veya Türkün sorununu çözmez.
Ama batının var olma veya yok olma sorununu çözer.
Türk aydını, adı ne olursa olsun
bu sorunu çözecekse kendisi bir plan yapmalıdır
ve bu planın amacı sadece Kürt sorununu çözmek değil,
batı uygarlığının yarattığı insansızlık sorununu da çözecek bir plan olmalıdır