100.YILINDA ERMENİ MESELESİ-1

 

Bin yıllık beraberlik

Son yüz yılda

Birilerinin araya girmesiyle

Arap saçına döndü

Kelimelerle boğuşarak

Sıkıntıları güncelliyoruz

Soykırım

Mukatele

İsyan

İhanet

Kelimeler baki

Sorun ise hakiki

Temeli bilinmeyen gerçekler

Her iki tarafında elini kolunu bağlıyor

Sorun ne

Nasıl çözülecek

Sorun;

İki farklı millet arasına sokulmuş husumet

Çözüm;

İki milletin sağduyu ile davranması

Sağduyuyu

Her iki milletten

Birinin

-Ki öncelik muktedir olandadır

Bu toprakları

Bin yıl sulh selamet içinde

Yönettiğini iddia edendedir-

Sorun üzerine titizlikle eğilmesidir

 

Titizlik şu;

Birinci genel harp

28 Temmuz 1914’te başladı

1989 yılında Berlin duvarının yıkılması ile

Sonuçlandı bu akılda tutulmalı

Bu süreçte

Türkiye Osmanlı olarak

29 Ekim 1914 savaşa dâhil oldu

Yedi ay içinde

(savaşa katılma ile tehcir yasasının çıkarılma tarihi)

Ülke Lübnan’a döndü!

 

 

Kafkasya Cephesi

1914 Kasım’ında

Rus ordusu­nun saldırısı ile açıldı.

Sina ve Filistin Cephesi

Büyük Britanya‘ya karşı.

28 Ocak 1915 yılında açıldı

Irak Cephesi

Büyük Britanya’ya karşı.

Kasım 1914 te açıldı

Çanakkale cephesi

Büyük Britanya’ya ve Fransa‘ya karşı.

18 Mart 1915 açıldı

 

Savaşın ana teması

İmparatorluğun parçalanması iken

İmparatorluk bütün dünya ile savaşırken

Savaşan ülkeler

Cephe olarak

İmparatorluğun “ana kara parçasını” da

Hedef alınca

Milletler mozaiği

Bir anda milletler

Mezarlığına dönüştü

 

Her milletin

Şuur altında var olan

“İdealleri” kaşındı

Kışkırtıldı

 

Ermeni

Kürt

Türk

Her birinin

Düşmanla iş birliği yapan

Zararlı cemiyetleri kurduruldu

 

Osmanlı hükümeti

İmparatorluğun

Ana kara parçasını

Ki Anadolu’dur

Korumak amacıyla

Tedbir aldı

 

Bu tedbirlerden biride

Tehcir Kanunudur (resmî adıyla Sevk ve İskân)yasası,

27 Mayıs 1915’te bütün dünya ile

Bir sürü cephede savaşan devlet

Hiç değilse ana kara parçasında

Kendini güvenceye almak için

Yönetime karşı tehdit oluşturanları

Ülkenin daha risksiz alanlarına

Sevk etmek yoluyla

Bir çözüm üretti

“Sevk ve iskân” yasası denilen

Tehcire konu olan yasa bu

Yasa;

Madde 1:

Sefer zamanında ordu,

Kolordu ve tümen komutanları

Ve bunların vekilleri

Ve bağımsız bölge komutanları,

Halk tarafından

Herhangi bir şekilde

Hükümet emirlerine,

Yurt savunmasına,

Mevcut düzene

Ve güvenlik işlerine karşı durum alan

Ve silahla saldıran

Ve direnenleri görürlerse

Hemen askeri kuvvetlerle karşı koyacaklardır,

Saldırı ve direnmeyi

Kökünden yok etmekle yetkili

Ve yükümlüdür.


Madde 2:

Ordu ve

Bağımsız kolordu ve

Tümen komutanları,

Askeri nedenlere dayanan,

Casusluk ve hainliklerini hissettikleri bölge halkını,

Tek, tek veya toplu olarak

Memleketin diğer bölgelerine

Gönderilebilirler ve

Oralarda oturtabilirler.


Madde 3:

Bu kanun yayınlandığı tarihten itibaren geçerlidir.

Bu kanun çerçevesinde

İmparatorluğun farklı bölgelerindeki

Ermeniler kanunun ruhuna uygun olarak

O günkü memleketin farklı yerlerine

Gönderilmişlerdir

Bu esnada nahoş olaylar yaşanmış

Taraflar birbirlerine zarar vermiş

İstenmedik olaylar zuhur etmiştir

Bin yıldır birlikte yaşayan milletler

Savaşın,

Emperyalizmin

Kişisel husumetin

Çeteci zihniyetin yarattığı

Bir kaotik ortamda

Kendilerini bulmuşlardır

Bu kaotik ortamda

“Ortam hazırlayıcılar” dışında

Herkes zarar görmüştür

Bu sebeple sorunun çözümü

Kaotik ortamın sonlanmasındadır

Bunu yapacak güç Türkiye’dir

Türkiye emperyal bir tutumla

Yüzyıl önce yaratılan

Kaotik durumun sorumlusunun

“Anadolu halkları” olmadığını

Anadolu üzerinde “emelleri” olanlar olduğunu

Anadolu halklarının bu sorunu

Kardeşçe ve birlikte yaşama iradesi ile

Hareket ederek

Özgürlükleri

Bağımsızlığı

Demokrasiyi

İnsan haklarını

Ve refahı yükseltecek

Politikaları uygulayarak

Çözebileceğini Haykırmalı

Yüzyıl önce

Osmanlı parlamentosunun

“İç güvenlik” sebebi ile çıkardığı

Yasanın yol açtığı sorunlar

Yüz yıl sonra

Türkiye cumhuriyetinin

“Yurtta sulh cihanda sulh”

Şiarıyla çıkaracağı

Yasayla çözümlenmelidir

İki millet arasındaki sorunun

Üçüncü milletler tarafından

Çözülmeye çalışılması

Sorunu çözmez

Sorunla boğuşmayı sağlar ki

Bu boğuşma sadece üçüncü

Milletin ekmeğine yağ sürer

Şimdiye kadar olduğu gibi

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın