Seçmen iradesi;
sınırları ve süresi belli bir zamanda
“ben size hizmet etmek istiyorum”
diyenlere bir kısım ahalinin “he”
bir kısmının da “peki öyle olsun”
demesinden kaynaklanan bir iradedir.
Milli irade ise;
topyekun bir milletin,
hayat memat meselesi karşısında
“var olma”
veya
“yok olma”
seçeneklerinden birini
-ki o seçilen illaki var olmadır-
tercih edip ,
varını yoğunu ortaya koyarak ulaştığı bir iradedir.
Bu iradenin birinci boyutu;
özgürlük ve bağımsızlığa ulaşmak isteğini
ikinci boyutu ise,
varlığını nasıl sürdürmek istediğinin izlerini taşır.
Sen sapla samanı karıştırır,
Elma ile armutları toplar,
İşi katakulliye getirir,
“Seçmen iradesini”
“Milli irade” diye dayatırsan,
Karşında olan seçmen iradesi de
Kendini “paralel yapılar” olarak
İfade etmeye çalışır.
Doğudaki “siyasal” paralel yapı,
Ankara’daki “hukuksal” paralel yapı
Ekonomideki “öbeklenmiş” paralel yapı.
Ve en son
cemaat,
toplum,
diyanet
çerçevesinde oluşan paralel yapılar.
Ayrışmalar.
Ötekileştirmeler,
Sizinkiler-
Bizimkiler,
Ülkeyi yönetilemez hale getirir.
O zaman kimin ne kadar oy aldığının anlamı kalmaz
kendimizi 600 sene sonra post modern bir fetret devri yaşarken buluruz.
