PARİS

1095…2015

Paris bir büyük adam

Aşil’in sadece topuğundan

Vurulabileceğini bilen

Ve Aşil’i “topuğundan” vuran adam

 

Aslında Paris bir “talihsiz oğlan”

Annesi olan kraliçenin

Kendisine hamileyken

Gördüğü kâbusu

Kâhinlerin “bu çocuk” yaşamamalı

Demeleri üzerine

Doğarken ölüme terk edilen bir fani

 

Hayatını

Kendisini öldürmek için

Görevlendirilenlerin

“Merhametine” borçlu olan biri

 

Paris merhametin çocuğu

Ama Paris aynı zamanda

Kâbusun korkunun evhamında ürünü

 

Paris tarihte“ben buyum” diye

Hep bağırmıştır

Duyan duymuş

“Topuğunu” korumuş

Sıktırmamış topuğuna

 

Duymayanlar

Hep kâbusu

Evhamı korkuyu

Ve kaosu yaşamak zorunda kalmışlar

 

Temsil misal;

 

Yıl 1095

Bir papa; Urbanus

Ve bir keşiş; Piyer Lermit

Üç ayda

Paris’te

Binlerce kişiyi

Peşine takmış

Binlerce kişi

Kısa sürede 600 bine ulamış

 

Din adına

Hıristiyanlık adına

Kudüs’e ulaşmak

Müslümanlara “hadlerini”

Bildirmek adına

 

Bu hikâyenin tarihteki adı;

“Haçlı seferleri”

 

Olanları herkes biliyor

 

Yıl 1789

 

Yer gene Paris

Bu kez toplum

Cumhuriyet adına monarşiye

Kendi kendini yönetme adına

Saltanata

Eşitlik diyerek

Adalet diyerek

Özgürlük diyerek

Milliyetçilik diyerek

Saldırıyor

 

Batı “topuğunu” korudu

Bu saldırıdan

Toplumsal barış

Siyasi zafer

Ekonomik güçlenmeyle çıktı

 

“Topuğunu” koruyamayanlar

Hak ile yeksan oldular

 

Yıl 1968

 

Yer Paris

Gene adalet

Gene eşitlik

Gene özgürlük adına

Gençler bu kez

Modern kral

Kapitalizme karşı

Ayaklandı ve başarılı oldu

Aslan kralı

Sirk maymununa çevirdi

 

“Topuğunu” koruyamayanlarsa

O gençlik hareketini

Kendi ülkelerinde

“Gençlik kıyımı” olarak yaşadı

 

Yıl 2015

 

Yer gene Paris

Bu kez kitlesel değil

Lokal terör Paris’i ayağa kaldırıyor

Gene kâbus

Gene korku

Gene evham pirim yapıyor

 

Bu defa toplumsal öfkeyi

Yöneltecek hedef müslümanlar

Öyle görünüyor

 

1095 geri dönüyoruz

 

Batının buradan da

“Topuğunu” koruyarak

Çıkacağına eminim

 

Emin olmadığım olamadığım

“Topuğunu” koruyamama

“Zaafı” olanların

Bu ortamda ne yapacakları

 

Tarihin “tekerrürden ibaret”

Olduğunu mu ispatlayacaklar

Kaçıncı kez olarak

Yoksa bu “şerden”

Bir “hayır” mı çıkaracaklar

 

Göreceğiz

 

 

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın