ERGENEKON-2

 

Ergenekon yurdun adı değil,

dünyanın en absürt polis romanının adıymış.
Romanın kapsamlılığı

sadece kitabın hacmiyle

sayfa sayısıyla ilgili değil.

Roman aynı zamanda

en karmaşık hikâyeleri

ve inanılmaz sayıda kahramanlarıyla da kapsamlı.

Roman bilinen bir kişi tarafından yazılmış değil.

Anonim,

bu anlamda romandan çok

destana benziyor

ama derleyenler belli.

Bu yüzden biz hikâyeyi

polisiye roman kategorisinde değerlendiriyoruz

Bu kadar karmaşık hikâye

ve bu kadar çok kahramanın olduğu romanın kurgusunun

çok basit bir fıkranın üzerine oturtulmuş olması

romanı daha anlaşılır yapıyor.

Romanın üzerine oturtulduğu fıkra

daha doğrusu romanın kurgusu şöyle:

Günün birinde bir kasabada üç kişilik bir uçak düşer.

Olaydan sonra medya kazayı şu anonsla verir.

Sayın dinleyiciler kasabamızda üç kişilik bir uçak

bilinmeyen sebeplerle düşmüştür.

Olayın gerçekleştiği alanda yapılan incelemelerde

yirmi cesede rastlanılmış olup,

ceset sayısının artmasından korkulmaktadır.

Kurgu bu.

Üç kişilik uçak düşüyor

yirmi ceset çıkarılıyor

ve ceset sayısının artmasından korkuluyor.

 

Ve ne ilginç ceset sayısı artıyor.

Sebep?

Basit çünkü uçak mezarlığın üzerine düşmüş

ve kazılan her yerden ceset çıkmaktadır.

Haliyle olayın konusu

ne uçaktaki cesetler

cesetlerin sayısı

yada cesetlerin birbirleriyle olan ilişkisi değil

cesetlerin birbiriyle bağlantıları ne

belli değil,

İşin ilginç yanı ceset sayısı arttıkça

konu daha çekici hale geliyor

ama kazanın esas maktullerine ulaşmak zorlaşıyor,

önemsizleşiyor.

Dünyanın bu en kapsamlı polis romanının

derlenme sebebi ne bilinmiyor.

Bilinen tek şey

gerçek bir “ipteki cambaz” hikâyesi olduğudur.

Herkes ipteki cambazla meşgul oluyor.

Meşgul edenler ne yapıyor bilmem!

Tarih herhalde bize zamanla bir şey söyler.
Dinleyen olursa tabi

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın