ERGENEKON-1

 

Ne mesut günlerdi o günler.

Atam Dedem Korkut eline kopuzunu alır,

boy boylar soy soylardı.

 

Biz kurdun adının “Asena” olduğunu bilir,

Yurdunun adının da “Ergenekon” olduğunu düşünürdük.

Değilmiş.

 

Günün birinde bir soruşturma başladı.

Ortada derin devlet sığ millet kavramları dolaşmaya başladı.

Soruşturulan bir terör örgütüymüş.

Mevcut hükümeti yıkma planları varmış.

Bu planın içinde her düşünceden insanlar bulunuyormuş.

O kadar ki

birbirini sokakta görse tanımayan

veya birbirinin gölgesine kurşun sıkanlar

bu örgütün içinde işbirliği yapıyormuş

ve bu koca örgütün adı da Ergenekon muş.

 

Kısacası Ergenekon yurdun adı değil

terör örgütünün adıymış.

Dahası tarihimizde de  zaten

Ergenekon diye bir şey yokmuş.

Bunu da koca bir profesör olan Türköne açıkladı.

 

Al sana bir travma sebebi daha.

 

Ergenekon neydi ki?

Niye yokmuş diye düşünmeye başladık.

 

Gerçekten.

Ergenekon neydi ki?

Bilinen ilk Ergenekon bir efsane;

 

Efsaneye göre bir millet yok edilmek isteniyor.

Dört bir yanı dağlarla çevrili

bir coğrafyaya sığınıyorlar.

Orada yaşıyor,

çoğalıyor,

kaplarına sığmıyorlar..

Çözüm arıyorlar.

Çevrelerindeki dağın demir dağlar olduğunu görüyor

dağları eritmeye bir yol bulup

dünyaya açılmaya karar veriyorlar.

dağlar eritilip geçebilecekleri bir yol bulduklarında

Önlerine bir dişi kurt düşüyor.

Ergenekon denen daracık yerden kurtuluyorlar

bütün dünyaya yayılıyorlar.

Efsane böyle.

 

Bu efsaneyi  kabul etsen ne olur,

kabul etmesen ne olur?

Dünyanın dört bir yanında

bu milletin evlatları varmı yok mu?

 

İkincisi ise bir gerçek;

Üç kıtada imparatorluk kurmuş

bir milletin evlatları yok edilmek

yada orta Anadolu’ya hapsedilip

zapt-u rapt altına alınmak istenir

 

Sevr le etrafı kuşatılır

Dört bir tarafı

yedi düvelin askerleriyle çevrilir.

 

Bu aziz millet,

efsanede olduğu gibi

bu daracık alanda derlenir toplanır.

Bu kez önüne bir kurt değil ama

şairin dediği gibi “kurt gibi bir adam” düşer

ve o badireden

yedi düvelin askerlerini püskürterek çıkar,

bütün Anadolu’ya yayılırlar.

 

Bir imparatorluktan,

milli bir devlet ortaya çıkar .

 

Bu gerçek

Bu gerçeği kabul etsen ne olur

etmesen ne olur

 

Anadolu denilen bu coğrafyada

bu millet hür olarak yaşıyor mu yaşamıyor mu?

 

Şer güçlerin Ergenekon dan çıkaramadıkları sonuç ta bu.

Onlar Ergenekon u bir milletin,

bir coğrafyaya sıkıştırılması ,

yok edilmesi veya yok sayılması sanıyor.

Oysa iki hikâyeden çıkan özet sonuç şu:

Ergenekon Türkün şerden hayır çıkarma gücüdür.

 

Bundan öncekilerde böyle olmuş.

Sonuncusunda da böyle olacak.

 

Er veya geç.

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın