“Mustafa kemalin askerleriyiz.”
Birilerinin
“bir yerlerinin” bir şeyi olanlara ses etmeyenler,
toplumsal tepkilerde kitlelerin Mustafa Kemalin askerleriyiz
denilmesinden rahatsız oluyorlar.
Mustafa Kemalin askerleriyiz lafında ne var?
Bu millet “ordu millet” değil mi?
Bu ordu;Yahya Kemalin ifadesiyle;
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yârabbi!
Senin uğrunda ölen ordu budur Yârabbi!
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın!”
İslamın son ordusu değil mi
Biz şiirdeki “galip” et kelimesini
“mağlup” et diye mi anlıyoruz ki;
İslam’ın son ordusunun,başına
çuval geçirildiğinde susuyor,
kozmik odaları tarumar edildiğinde
zil takıp oynuyor,
itibar kaybetmesi için,
sistemli olarak iç ve dış mihrakların
saldırısına uğradığı zaman
koro halinde destek veriyoruz.
İslam’ın ordusu galip değil,
mağlup olunca da durum ortada.
Darbeler,
ayaklanmalar,
insanlık suçları…
İslam coğrafyası tam bir hercü merç içinde.
Her gün yüzlerce Müslüman,
diğer yüzlerce Müslüman’ı
Allahın adını anarak katlediyor.
İslam’ın son ordusuna
bu husumet
niye
ve kime?
Husumet orduya mı?
Türk e mi?
Müslüman’a mı?
Yoksa ıslamamı?
Hangisine?
Karakoç bayramla ilgili duygularıma şu dizeleriyle çok güzel tercüman olmuş;
“Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı.. “
İslam dünyasındaki bu kaotik durum,
son buluncaya kadar
dini bayramları kutlamayı içme sindiremediğim için,
milli bayramları da ileri demokraside
sayın büyüklerimiz yasakladıkları için,
bayram kutlamalarından kaçıyorum efendim.
Bayramların
bayram olduğu zamanlarda
kucaklaşma umuduyla