KUR-AN-I KERİMİ İNİŞ SIRASINA GÖRE OKUMAK

Kuranı kerimin

sürelerin iniş sırasına göre

tertip edilmesinin
veya edilmemesinin

bir önemi vardır.

kuranın

iniş sırasına göre tanzim edilmesi
İslamın öğrenilmesini

daha doğru anlaşılmasını sağlar
tabir caizse

taklidi (Kişinin anne ve babasının
veya çevresinin telkinleri neticesinde,
delilsiz olarak iman esaslarını benimsemesi
)

imandan  tahkiki (Kişinin araştırma neticesinde
iman esaslarına güçlü, kuvvetli delillerle
adeta görüyormuş gibi iman etmesi
)

imana geçişi sağlar

bu gün okuduğumuz sırayla
tanzim edilmiş kuranı okumak ise
müminin tahkiki imanının
derecelerini artırılmasını sağlar

bilgi çağında
okumanın
bilgilenmenin
düşünmenin
hele ki
analitik düşünmenin
eleştirel düşünmenin
şart olduğu çağımızda
her Müslüman
kuranın iniş sırasına göre
düzenlenmiş mealini mutlaka okumalıdır

bu okuma
Artık kim dilerse Rabbine (varan) bir yol tutar
ayetindeki çağrıya cevap olur

o yolun uzunluğu
varılacak hedef ise
kişinin isteğine kalır
ama en başta herkes
o yoldan haberdar olur
buda o yoldaki
şakilerin,
şarlatanların,
hokkabazların
işini zorlaştırır
ama neticede
Allah’a secde et ve (yalnızca O’na) yaklaş!
ayetine riayet edilmiş olur

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ilk üç süre

 

ALAK SURESİ

19  ayet

anlamı

insanın

yaratılışının anlatıldığı ayetteki

kan pıhtısıdır

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…
1. Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2. İnsanı embriyodan /

ilişip yapışan bir sudan /

sevgi ve ilgiden yarattı..
4. O’dur kalemle öğreten.
5. İnsana bilmediğini öğretti.

kuran “oku” diye başlıyor

neden ve ne okunmalı

insandan söz ediyor

insanın yaratılışından

ve bu yaratılışta

“ilginin” varlığından söz ediyor

kalemle öğretenden söz ediyor

insanın bilmediğini

öğrenmesinden söz ediyor

bilgi çağında

bir din daha ne diyebilir

okuyor muyuz

okumanın kavgasını veriyor muyuz

okul cami kütüphane sayıları

hakkında nelere sahibiz

camilerimizi ha bire çoğaltıyoruz da

namaz vakitlerinin dışında

o mekanları okuma alanlarına

çevirebiliyor muyuz

okumayı biliyor muyuz

Alev Alatlı bir sohbetinde

diyor ki

“neden

ikinci bir Atatürk’ümüz yok”

cevabı kendisi

çünkü diyor

üç bin tane kitabı

altını çizerek okuyan

ikinci bir insanımız yok

diyerek veriyor

kuran “oku” diye başlıyor

biz “örtün” diye kavga ediyoruz

bilgi çağında

kafamızı kuma gömüyoruz

orada da gözüme ilişen şiir

Namık kemalin

“edepsizlikte tekteyiz

kimi görsek etekleriz

haktan da medet bekleriz

ne utanmaz köpekleriz”

dizeleri

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2. SÜRE

 

KALEM SURESİ

52 ayet

anlamı kalem bildiğimiz kalem

yazdığımız,kırdığımız

dolması kurşunu

tükenmezi olan kalem

 

“Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…
1. Nun! And olsun kaleme ve satır, satır yazdıklarına
36. Neniz var sizin, nasıl hüküm veriyorsunuz?
52. Oysa ki o Zikir / Kur’an, alemler için bir öğütten başka şey değildir.”

birinci sürede oku diyor

ikinci sürede

kalem üzerine and içiyor

 

bilgi çağı yirmi birinci yüz yıl

kuran ise bilgiyi bin dört yüz

yıl önce kutsuyor

bu bile kuranın nasıl

bütün zamanlara

bütün mekanlara

bütün insanlara

hitap ettiğini anlatmaya yeter

yeterde Müslümanların bu durumu ne

hangi hükümler nasıl verildi de

Müslüman coğrafyası

telafisi olmayan

bir sıkıntını içine girdi

o sıkıntının içinde

kıpraştıkça bir birine zarar veriyor

yoksa alınan kararlar

okunmadan alınan kararlar mı

verilen hükümler

yazılı olmayan hükümler mi

belli ki öyle

 

 

sebebi

Yaşar Nuri Öztürk

şöyle nakleder

“Hazreti Alinin

bir kur anı vardı

devamlı yanında taşır

fırsat buldukça

açar peygamberimize okur

o ayetlerle ilgili açıklamaları da

kuranın kenarına yazardı

gerçek hadisler

bu kuranın kenarına yazılanlardı

 

Müslümanların birbirine girdiği zamanda

o kitap ortadan kayboldu “der

 

gerçekler kaybolunca

zaman içinde bir sürü hurafe

hadis diye Müslüman’ın zihnine girdi

Müslüman İslami hüküm diye

nelerin peşine düştü de

gele ,gele geldiği yer

bu günkü durum

 

alemler için öğüt olan kitabı

anlamadığımızdan

öğüt almak için değil,

anlamadan

okumuş olmak için

okuduğumuzdan

anlamadığımız içinde

yazamadığımızdan

yazmadığımız içinde

gerçekleri dünden bu güne

bu günden yarınlara

ulaştıramadığımızdan

sözlü ulaştırdıklarımızın da içine

kur ani olmayan her şeyi

sokuşturduğumuz içinde

bu hallerdeyiz

 

yani sorun İslam

yani sorun kuran

yani sorun Müslüman değil

bir zihniyet

Emevi zihniyeti

kurtulduğumuz gün

her şey aslına dönecek

 

 

MÜZZEMMİL SURESİ

20 ayet

anlamı “örtüsüne bürünen,sarılan”

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…

1. Ey örtüsüne bürünen!
2. Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
3. Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt.
4. Yahut buna biraz ekle. Ve Kuran’ı ağır, ağır, düşüne, düşüne oku.
11. Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak. Birazcık süre tanı onlara.

Üçüncü sürede

Üç şey istiyor

Rabbim

Namaz kıl

Kuran oku

Müşriklere karşı

Sabırlı ol

 

Namazı gece kalk kıl

Diyor

Gecenin ne kadarını

Namaza ayıracağını

Sen ayarla diyor

Gece kalktığında

Kuranda oku diyor

Uyarıda yapıyor

Tane,tane oku

 

Kuranın tane tane

Okunmasının

Gece okunmasının

Namazın gece kılınmasının

Gerekçelerini de sayıyor

 

Birinci gerekçe

Insan vücudunun

Ve zihninin

bu işleri yapmak için

gecenin daha uygun olduğu

 

Ikinci gerekçe ise

Insanların gündüz

Başka meşgalelerinin

Olduğu düşüncesi

 

Rabbim insan vucudu

Ve zihninin bilgilenme

Konusunda gecenin

Daha uygun olduğunu söyleyerek

Dinin bir bilinç olduğunu

Bilgi olduğunu

Bunun önemli olduğunu

Ortaya koyuyor

 

Namazın ve kuran okumanın

Gece yapılmasının

Bu bilimsel gerekçesinin

Yanında uhrevi sebebide var

 

Oda

Gece yapılan ibadetin

Allah için yapıldığı

Zaten dininde

Allah ile kul arasındaki

Bir olay olduğu gerçeğidir

 

Örneklendirecek olursak

Olay tam bir

Hazreti Ali hassasiyetidir

 

Anlatılır ki

Bir harp esnasında

Hazreti Ali bir müşriki

Altına almış

Kılıcını

Adamın canını almak için

Havaya kaldırmış iken

Müşrik Hazreti Alinin

Yüzüne tükürür

 

O an

Hazreti Ali

Kılıcını usulce indirir

Adamın üzerinden kalkar

Ve arkasına bakmadan

Oradan uzaklaşır

 

Olaya şahid olan müminler

Sorar

Ne oldu ya Ali

Ne olduda öldürmek üzere olduğun

Adamı öldürmekten vaz geçtin

 

Hazreti Ali

Olayı

Ben o adamı

Allah için öldürecektim

Ama adam yüzüme tükürünce

Nefsim araya girdi

Tereddüt ettim

Acaba adamı

Allah için mi

Nefsim için mi öldürüyorum

Karar veremedim

Adamı bıraktım diye açıklar

 

Gece okunan kuranda

Gece kılınan namazda

Bu hassasiyet vardır

 

Ben namazı ben kuranı

Allahım için mi

Yoksa toplumsal

Statü için mi

Okuyor kılyorum

Teredüdünü ortyadan kaldırma

Bilinci vardır

 

Gündüzün başka

meşgalelerin olması

Müşriklere karşı

Sabırlo olunması uyarıları

Ise kesinlikle

Toplumsal refah

Ve toplumsal barışa

Vurgudur

 

Saadet toplumu

Bu gerçek üzerine

Kurulmuştur

 

Gece Allahı ile

Baş başa olan biri

Gündüz işinde gücünde

Ama dost ama düşman

Insanlarla ilişkilerinde

Allahın kurallarının

Dışına çıkabilir mi

 

Çıkamamış

Saadet devri yaşanmış

 

Şimdiki sıfatlandımaktan

korktuğum devrin

adı ne

Sebebi

nedir ki

 

düşünmek

lazım gelmez mi

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın