sayın seçilmiş cumhurbaşkanım Ben on kaç yıllık iktidarınızın hiçbir döneminde size oy vermedim yirmi sekiz şubatta başlayan süreçte içimde hep bir kuşku vardı altmış darbesi nasıl yetmiş ile seksen arasındaki muhtıralar nasıl seksen darbesi nasıl dışardan birilerinin sosyal mühendislik çalışması idiyse yirmi sekiz şubat olayı da bir sosyal mühendislik olayıdır diye düşündüm bir dönem beklemeyi yeğledim bekleme sürecim beni haklı kılan gelişmelere sahne oldu bir şiir yüzünden muhtar bile olamaz denilen siyasetçiyi önce partisinin başında genel başkan…
sayın başbakanım “bal tutanın parmağını yaladığı” gerçeği çerçevesinde devletin maddi ve manevi bütün desteğini arkanıza alarak “yedi düvele” karşı değilse bile altı yedi partiye karşı verdiğiniz seçilme mücadelesini “yüzde elli bir nokta yedi ile” kazandınız bu zaferle siz kendinizi “iktidar” olmanın en üst noktasına lakin “muktedir” olma konusunda şüpheli bir makama taşıdınız hayırlı olsun hayırlara vesile olsun sayın başbakanım siz kendinizi cumhurbaşkanlığına taşırken başbakanlık için işaret ettiğiniz sayın Davutoğlu’nun o makam için doğru bir tercih olup…
Anayasalar olağan üstü gelişmelerin sonunda oluşan metinlerdir. Bu sebepten yazıldığı dönemdeki güç odaklarının; ideolojilerini,endişelerini, beklentilerini ve çıkarlarını korumanın izlerini taşır. Manga- kartta da, Kanuni – Esaside, Teşkilatı Esasiye Kanunu da bu özelliği gösterir. 1960 anayasası da. 1982 anayasası da gösterir. Bu açıdan anayasalar, hele bizim gibi yasalardan bile önce işlevini kaybeden ülkelerin anayasalarına bakarak siyasi tarihlerini yazmak mümkün. Anayasalarına bakarak önümüzdeki birkaç on yılı ön görmekte mümkün. Bizim 1960 ve 1982 anayasalarımız, arkasında “küresel bir gücün” durduğu…
EDEBİYAT ÜZERİNDEN SİYASET Birinci yeni ikinci yeni en yeni nedir ne değildir önemli değil muktedirler ortaya attı ötekiler tartışıyor konu şu; bir tarihte şairler bu ne yahu diyerek bilinen şiirin her şeyine karşı çıkarak şiir yazmışlar bunlara birinci yeni diyorlar ki Orhan veli bunların ağababası aradan zaman geçmiş gene bir kısım şair yahu çok mu ileri gittik bir destur diyelim dermişler klasiklerin özellikleri ile birinci yenilerin özgürlüklerini harmanlamışlar kendilerine ikinci yeni demişler bunun siyasette kullanılmasının hikmeti sebebi ne…
Vakti saati gelenin Kapısını çaldığında, Kanıksanır, sıradanlaşır, Yok, hükmünde yaşanır ölüm. Ve bir gün, Gün gelir, devran döner, En “ihtimal dışı” kişinin kapısını çaldığında Korkunçlardan daha korkunç yüzüyle hatırlanır ölüm. Bir elem, Bin keder, Bin bir hüzün çöker Kalan “CAN”lar üstüne