DEVLET-İ EBED MÜDDET

22.12.2014   YA DA KAHROLASI SİYASET   “Devlet-i ebed müddet” demek Devleti “ebediyen yaşat” demektir   Devlet: Yasa demektir, Hukuk demektir   Devleti ebed müddet:“Adaletin” “Mülkün” temeli olması demektir   “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyerek Devleti “asırlarca”,İnsanı” insanca” Yaşatmak demektir   Devleti ebed müddet Zamanı değil, hizmeti verimi Kutsamak demektir   Bunu yaparsan İktidar da “sekiz” yıl kalsan da“Yavuz” “Kırk altı” yıl kalsan da“Kanuni “olursun Olursun   Ama sen, siyaset illaki siyaset der Her şeyi kendinleştirirsen   Yasa der…

Okumaya devam et DEVLET-İ EBED MÜDDET

DELİ İBRAHİM

On yedinci yüzyıl bilimsel yöntemin, ortaya çıktığı. bilim tarihçileri tarafından “Bilimsel Devrimler Çağı” olarak adlandırılan çağ   Kepler Galilei ve Newton’un sahne aldığı çağ Batının konuları bilimsel ele aldığı bizimse konuya, filmsel yaklaştığımız çağ   İbrahim bu çağın insanı; 1615 yılında doğmuş Yüzyılın başlarında Tam ortalarına gelindiğinde de 1648 yılında ölmüş   Otuz üç yıllık bir ömür Yirmi beş yaşında başlayan ve sekiz yıl süren iktidar hayatının iktidara gelinceye kadar ki bölümü kaç padişah eskitmiş Kösemin iktidar oyunları gölgesinde kalmış…

Okumaya devam et DELİ İBRAHİM

BOCALAMA ZAMANI

  1938 tarihinde Atatürk ün ölümünden sonra bir bocalama dönemi yaşandı Bocalamanın sebepleri 1-Dünyadaki gelişmeleri algılayamama 2-Atatürk ü anlayamama Her iki olayın sebebi de aynıdır. aydın yokluğu. Kurtuluş savaşı sonrası Türk toplumunun okuryazarlık oranı yüzde beştir. Toplumun aydınları Trablusgarp tan Balkanlara, Çanakkale’den kurtuluş savaşına kadar sayısız cephede aydınlar can vermiş. B ununla kalmamış Cumhuriyet döneminde de harf inkılabı yapılınca bir anda okuryazarlık oranı yüzde beşlerden sıfır noktasına gelmiştir. Bu şartlarda toplumun dünyada ki gelişmeleri algılaması mevzu bahis olamazdı. Olamadı da….

Okumaya devam et BOCALAMA ZAMANI

BATININ ÇIKARLARINA HİZMET EDEN KALKINMA

  Bir ülkenin kalkınması, büyümesi, refahının artıp artmadığının anlaşılması için: “Gayri safi yurt içi hâsılasına, GSYIH Gayri safi milli hâsılasına, GSMH Ve işsizlik oranlarına aynı zamanda bakmak lazımdır.” GSYIH: Sınırları belli bir coğrafyada diyelim 814 000 km karelik bir alanda yerli ve yabancılar tarafından üretilen parasal değeri ifade eder GSMH; GSYİH lardan yabancıların bu coğrafyada elde ettikleri kar, faiz, kira ve ücretlerin çıkarılması ve Türk vatandaşlarının yurt dışında kazandıklarının eklenmesiyle ortaya çıkan ekonomik değerdir. İşsizlik; Çalışma yaşında olup çalışmak isteyen…

Okumaya devam et BATININ ÇIKARLARINA HİZMET EDEN KALKINMA

BATI DENİLEN ŞEY 1

  Her yüzyıl kendi medeniyetini beraber getirir. 21.yüzyıla girdiğimize göre demek ki bir giden bir de gelen medeniyet var. Giden medeniyetin batı medeniyeti olduğu açıktır. Gelen medeniyetin ne olduğuna bakmadan gidenin enine boyuna bilinmesi gerekir ki gelen anlaşılabilsin. Batı medeniyeti; Antik Yunan kültürünün yeniden yorumlanması, batının dinle hesaplaşması ve teknolojinin hayata sokulması sonucu meydana gelmiş bir uygarlıktır. Bu uygarlığın özelliğini Aleks Carel şöyle ifade ediyor: “Batı insanı tanımadan maddeyi tanıdı ve maddenin gerçekleri doğrultusunda bir uygarlık oluşturdu.” Son üç dört…

Okumaya devam et BATI DENİLEN ŞEY 1