Benim denizle ilişkim Sınırsız bir mahcubiyet İçermiştir hep Ben bir yerde durur Durduğum yerde durur Denizin bana Önce munis hareketlerle sakin Sonra olmazsa deli dalgalar gibi Hırçın çabalarla ulaşmasını beklerim hep Ben bir yerde durur Bitmeyen sabırla Beklerim denizi Benim denizle Seviyeli birliktelik içeren Bir ilişkim olmuştur hep Benim onunla ne “hem hal olmayı” İçeren bir “içine dalmışlığım” Ne ona bir şekilde bir sebeple Sımsıkı sarılmışlığım Nede kimseyi rahatsız etmeyen Masumane dokunmuşluğum vardır Benim denizle…
25 Yıl önce bugün (21 Temmuz 1988) bana “He” diyerek doyamadığım 25 yıl yaşatan, çocuklarımın anası, evimizin sultanından ikinci bir 25 yıl dilenme noktasındayım; Eşimin “He” sini, Eşin-Dostun Tanıdık-bildiğin Hısım-akrabanın Bu 25 yılda da bizi yalnız bırakmamalarını Ve Rabbimin bütün bunları yaşamamıza yetecek ömrü vermesini niyaz ediyorum.
bir dedenin En uzun yedi haftası Iki yüz on gün süren Torunsuzluk macerası çarp Hayatı yıllarla Sonuç ömür olsun topla Çoluk çocuğu Sonuç aile olsun Çıkar hayattan Kızı Telli duvaklı Oğlanı Davullu zurnalı Sonuç yeni bir yuva olsun Varsın bölünerek çoğalsın aile sonuç mutluluk olsun dede parantezinde bütün aileyi topla çıkar çarp böl sonuç torun olsun Dedeyi kazı izzet Torunu kazı zeynep sonuç Ortak payda sevgi olsun ve bitesice hasretin dili illaki şöyle…
“Hay” dersin: Edepsizlik Yalnız kalırsın: Kimsesizlik Kıvranırsın: Çaresizlik “De bre” dersin: Nezaketsizlik Sus pus olusun: Cesaretsizlik An gelir, bir an gelir. “Bir” şeyini kaybettiğini Sandığın şeyin, Her şeyini Kaybetmek olduğunu anlarsın. O her şey, aslında tek şey …………………..Annesizlik
Ben Sevgimi göstermez Onlar beni anlardı. Devran döndü, Gün geldi Araya yollar girdi. Ben Katıksız bir saygı Beklentisinde dün Onlar Sabırlı bir saygı Gösterisinde bu gün Ben dün onlar bu gün Araya zaman girdi Sevgi saygı Ayrılmaz iki kelam Araya yollar girdi Oğullarım ve ben Ayrılmaz iki yaşam …………….Ayrıldık Zaman araya gitti İki parçam Bir anda İki ayrı diyara Adam olmaya gitti