Mustafa Armağan Harf inkılâbının Ne kadar yanlış olduğunu dillendirmek için Cezayir doğumlu Fransız asıllı Yahudi filozof Jacques Derrida ya sarılmış Travmatik bir durum! Armağan harf inkılâbının Toplumda nasıl bir travmaya sebep olduğunu Derrida’nın Atatürk’e saydırma da içeren Bir yazısından aktarıyor Bu yazıda Derrida “Sadece onu, harfi (letter) düşünüyorum. Bu durumda, Türklerin harflerini, Türk tarihini derinden etkileyen harf devrimini (transliteration), Kaybolmuş harflerini, Şiddetle değiştirmeye zorlandıkları alfabelerini düşünüyorum “ Diyor felsefe yapıyor Yetinmiyor edebiyata geçiyor Ve saydırıyor “Kısa bir zaman önce, Senin…
Seleficilik Kökü ta nerelerde olan Ama yeniden “ete kemiğe” bürünmesi “Batının” ihtiyaçları ile “Suudi’nin” ideallerinin Örtüşmesi ile gerçekleşen “asabi” bir akımdır Teröre sıcak bakan İslami akımların Etkisizleştirilmesi Yada marjinal Düzeye indirilmesi islamın ilk yıllarındaki Terminolojisinden sıyrılması ile mümkündür İlk yılların da ve bininci yılda Yani “büyük olmanın” yolunun Coğrafi genişlemeden geçtiği Coğrafi genişlemenin de Fetihle gaza ile şehit olma ile Gazi olma ile olduğu dönemlerdeki söylemde Bu kavramların cihat parantezinde bir anlamı Ve Müslümanlara kazandırdıkları vardı İçinde bulunduğumuz bin yılda ise…
Ey oğul: Diploma insanı “odunluktan” “kalas”lığa ulaştırır da İnsan olmak için “ terbiye ile yoğrulmuş bir tahsil” şart
Ey oğul : Kalas tahsil görmüş odun .insan terbiyeden nasiplenmiş kalastır
Hayat çok kısa. Ömür denilen şey, Varlıkla yokluk arasındaki En “kısa” mesafedir. Doğru gibi. Doğru. Bu doğruyu Doğru yaşarsan, Öykünmeden, Yüksünmeden, Kendine, Çevrendekilere Ve dahi Her şeye rağmen Kaderine karşı Diklenmeden, Hayatın Kötülük yaparak Yaşanmayacak kadar kısa Olduğunu bilerek Ve Gene bu hayatın Bölümler halinde, Zamanı öteleyerek Yaşanmadığını An denilen Anın O an yaşandığını ve Tekrarının olmadığını bilerek Tekrarı olmayan anın Uhuletle ve suhuletle Yaşandığında O “kısa” mesafenin Uzamasa da Yaşanırken alınan hazzın Sanki uzun yaşanıyormuş hissi Vereceğini bilerek yaşamak…