İbrahim Karagülün “Selçuklu’nun kuruluş dönemindeyiz. Osmanlı’nın kuruluş dönemindeyiz. Cumhuriyet’in kuruluş dönemindeyiz” diye yazdım. Bugün Türkiye, Selçuklu-Osmanlı-Cumhuriyet dönemi Siyasi sürekliliği üzerinden yeni bir yükseliş döneminin başındadır” 9.5.2018 tarihli yazsı üzerine TÜRKİYE TARİHİ ÜZERİNE ÜÇ BEŞ LAF “Türkiye tarihi” Denilen tarihin çizgisi budur. Türkiye denilen Anadolu topraklarında: Coğrafya aynı. Millet aynı. Muktedir muhtelif. Muhtelif muktedirler içinde; Hanedanlar var. Kınık-Selçuklu-Selçuk Bey Kınık -Anadolu Selçuklu-Süleyman şah Kayı – Osmanlı-Osman Bey gibi Cumhuriyet var; Oğuz-Anadolu-Atatürk gibi Ortada…
Güzellik, Çirkin olmayan Her şeyse güzellik İnsan, olan insan Güzel olduğuna göre insan Herkes güzel, Çirkin yok demektir
Mutluluk: Dünyaların Senin olduğunu Hissederek yaşama halidir Sen – ben olarak değil, Biz olarak. Dünyaların bizim olduğunu Düşünerek yaşamak Tam mutluluktur. Her birimizin Ayrı, ayrı, Farklılıkları köpürterek Ayrık otlarını aralarına serperek Kendi dünyamıza çekilip Kendi mutluluğumuzun Herkesin mutluluğuymuş gibi Düşünerek de yaşamak mümkün Lakin bu mutluluk yarım mutluluktur Yarım mutluluk denilen şey Bölgesel, cinsiyet, kültürel Ve siyasal farklılık üzerinden Mutsuzluk yaratabilecek bir gerçekliktir Yarım mutluluğu Tüme tamamlayacak Mucizeyi bulup Mutlu olmakta mümkündür. Zordur, ama…
Osmanlı atam yüzyıllar boyu Her Cuma selamlığında ya da Bayram namazı öncesinde camide Halk ve” talebe-i ulum” tarafından “Mağrur olma padişahım Senden büyük Allah var” Diye karşılanırmış Gene rivayete göre sarayda bir görevli Lüzumu halinde usulce eğilir Gene aynı cümleyi padişahın Kulağına fısıldarmış “Mağrur olma padişahım Senden büyük Allah var” Atalarım işi çözmüş Biliyorlar ki “İktidar insanı bozar Mutlak iktidarsa mutlaka bozar” O halde bozulmaya karşı tedbir lazım İki tedbir almış atam Birinci tedbir “kamusal”- Herkese açık…
Bir dönem filmine girmiş gibi hissediyorum kendimi 1940’ları 2018’de yaşayacağım -Ki ben 1958 doğumluyum- Bu bir tarih öğretmeni için Tasavvur edilebilir Lakin bulunmaz nimet. 1940’ların tek partili, tek adamlı Her şeyin siyah beyaz olduğu Tek adamın her şey Her şeyin de tek adam olduğu Anlatıla, anlatıla bitirilemeyen dönem En fena eleştirmenleri tarafından “Çok partili tek adamlı” Dönem olarak gösterime giriyor. Bir sahne düşünüyorum 1940’lardayım. Şehrin girişinde gelmesi gerekeni bekleyen bir mahşeri kalabalık Gelmesi gereken Milli şef. Milli…