Ay: Nisan 2019
Not denilen şey Sınıftaki zorunlu ikametgâhın rantıdır Unutma
Muktedirin, iktidara sülük gibi yapıştığı toplumlarda Darbe ehveni şerdir
Mülakat denilen şey Mülakata girenler arasındaki Dereceyi değil Kademeyi değiştirmeli Unutma
Sevdadan gayri Olsaydı derdim Bir yolunu bulur Sana derdim Badem gözlüm Hilal yüzlüm Selvi boylum Munis huylum Sendin derdim Senden gayri Olsaydı derdim Gelen her derde Eyvallah derdim Dert küpüm Keder bağım Gam kuyum Seni sevdiğimi Sana derdim Derdim. Senden gayri Olsaydı derdim
“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN” (İnsanı, toplumu değil. İnsanı; yani bireyi) “Kas gücü” çağında Kan bağının dayattığı Siyasal iktidarın şekillendirdiği Bireyi hiçbir şekilde kala almayan Toplumsal baskının yönlendirdiği “Kırılan kolun yen içinde kalmasının” Sembolize ettiği aile yapısı, sorun yaratıyor Aile çürüyor, Toplum çürüyor, Devlet çürüyor… Ailemi mi toplumu Toplum mu aileyi Toplum mu devleti Devlet mi toplumu Yoksa üçü birbirini mi çürütüyor? Anlaşılabilir, Ama bir türlü anlaşılamayan Bir sarmalın içindeyiz Bir çürümüşlüktür gidiyor “Bilgi gücü”…