Ay: Haziran 2016
“İlahi aşk” Dinsel halidir aşkın Her şey olan bir şeye Ram olursun Bila kayd-ü şart Teslim olur Dünya ahiret Mutlu olursun “İllaki aşk” Tensel halidir aşkın Seni sen, seni kendine ram eden Bir gözleri karaya meftun olur Kavuşursan sıradanlaşır aile olursun Kavuşamazsan… Yaşamadığın herşeyi, yaşadın sayarlar Kerem olur, Aslı olur, Ferhat olur, Şirin olur Velhasıl âşık olursun.
Ağzından çıkanı Kulağı duymayan adam Kendi yalanında boğuldu. Yüzme bilmiyordu…
Hani yüzler vardır Zihnimizde izdüşümü olan Her gördüğümüz sima Onun bir parçasıymışçasına Benliğimizde yer alan Sen böyle bir afeti devransın Zihnime çakılan şey Her gördüğüm şeyde Sen varsın Sen mi? Felaketimi hazırlayan Afeti devransın Çakmadan çaktırmadan Ben mi? Felaketine koşan Garip bir âdemim Devrana aldırmadan
Ermeni meselesini “tarihçilere bırakalım” Diyen siyasi kafa, sorunları çözmeyi değil Sorunlarla boğuşarak günü kurtarmayı düşünen kafadır. Ermeni meselesi, Kürt meselesi… Tarihin değil, siyasetin çözeceği meselelerdir. Siyaset yapanların bunları tarihçilere bırakalım aymazlığı Tarih bilgisinden de, tarih bilincinden de Mahrum olmalarının sonucudur. Çünkü sorun; Dün yaşananların hesabının verilmesi sorunu değil Yarının kurgulanması sorunudur. Yarının kurgulanmasından kastım, “Batı emperyalizminin” kendisi için “Hayati öneme sahip” bulduğu coğrafyayı “kontrol edilebilir kriz” marifetiyle Elinde tutma çabasıdır. Bu coğrafyada yaşayan milletler “Tarih bilincine” Yönetenler ise“Emir” verme değil,…
Milli bayramlarıma “azametle” yaklaşan Ülke yöneticilerimden Rusların milli günlerine gösterdikleri “merhameti” beklemek benimde hakkımdır. Unutma