Ay: Şubat 2015
Bulamayınca insan Birlikte bir olmanın sırrını Bir renk cümbüşüne Bürünmeyince evren Gönül tadmayınca sevdayı Mahkum olur zamana insan Ve yalnız yaşar zamanı
Dünü Dün yaşadım keşkesiz Pişman değilim Bu gün Ne kadar değil Anı Nasıl yaşayacağımın derdindeyim Yarın Çok uzak bir sahil gibi Geliyor bana Yıldım Yarını Yarın düşüneceğim
Küfürmüş gibi geldi bana. Küfürse -inşallah değildir- Rabbimden af, Arif Nihat Asya’nın “melek olduğuna zor inandığım” Dediği Azrail’den de hoşgörü beklerim. Şiirin adı, belki “tövbe..tövbe..ağzını topla” Olmalıydı. Ama ben “yaşama sevinci” Koydum. Ölünerek gidilen Cenneti sevmiyorum. Kalınarak yaşanan Cenneti arıyorum. S.k.t.rettim ölümü Hayata bakıyorum
Dün Bir damla gözyaşı İnsanlık vicdanına düştü İnsanlık vicdanı “Gözyaşı” medeniyeti dedi Uhuletin ve suhuletin Ve sınırsız merhametin yaşandığı ortam oldu dün Dün Neyse insanlığın Gözyaşına sebep olan Bulunması gereken çözüm neyse O çözümü buldu, çözülmedi Alıp başını elleri arasına Biçareden daha biçare görünmedi “Gözyaşı” medeniyeti dedi Çözüm bulması gerekenin Çözümü bulmasıdır Biçareyle ağlaşmak değil biçareye çözüm olmasıdır Cinnetin cinayetin ,terörün şeametin Bitmek bilmeyen vahametin son bulmasıdır Vicdanı karartan,sıradanlaştıran ne ki insanlık vicdanı “merhamet” diye değil “menfaat” diye ses veriyor…
Dibi delindi göğün Zamansız bir zaman yaşadık Sevgi pınarı kurudu gönlün Sevimsiz bir baharda Sevgisiz bir aşk yaşadık