Ay: Şubat 2015
Mola taşı Çok partili hayat bize şunu gösterdi. Türk demokrasi hayatının “mola taşı” eksiktir. Mola taşı; eski toplum hayatımızın bir parçası olan Sırt hamallarının ağır yük taşırken Yorulduklarında ,kimseye ihtiyaç duymadan sırtlarındaki yükü indirip dinlendikten sonra yeniden Yüklenebilmelerine yardımcı olmak için sokaklara konulan taşlardır. Hamal yorulduğunda mola taşına gelir Sırtındaki yükü, taşın üstüne bırakır ve dinlendikten sonra Kimseye ihtiyaç duymadan yeniden yüklenir ve yoluna devam eder. Biz çok partili hayatta geçerken bu mola taşını dikmeyi unuttuk Bu…
Meydan demek demokrasi demektir. Özgür ortak alan demektir. Siz meydanları yıkar, daraltır, işlevsizleştirirseniz toplumsal tepkileri azaltırsınız. Demokrasiyi boğar onu rakamlara gömersiniz. Camii cemaat tepkisi demektir. Siz camileri işlevsizleştirirseniz, yok sayar, görmezden gelirseniz toplumsal tepkileri etkisizleştirirsiniz. İslami, istismarcıların vicdanına terk edersiniz. Dün camii etkisinin, bugün meydan etkisinin azaltılmaya, etkisizleştirilmeye çalışılmasının ve buna siyasetin öncülük etmesinin sebebi, siyasetin, toplumsal tepkilerden kurtulmak istemesidir Ama demokrasi varsa, halkın “Birilerine” “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var” Deme kanallarının açık olması gerekir….
yüz kişiye sorsak yüz bir kişiden hayatın kusurlu olduğu cevabını alırız hayatın gerçeği bu hayat defolu birde insanoğlunun gerçeği var insan oğlu derken cinsiyet belirtmiyorum bu kavramın içine insan kızları da giriyor insan oğlunun da mutlu olmak gibi yaşadığı andan haz almak gibi yaşadığı olaylardan zevk almak gibi “yaşama sevinci” başlığı altında toplayabileceğimiz gerçekleri var ömür denilen de bu iki gerçeğin ortak tablosu tablonun güzelliği ve ya çirkinliği bu iki değerin nasıl algılandığına bağlı siz yaşama sevincini “getir yiyeyim…
Yıllar önce ecdadım İslam’a girişin kapısını kelime-i şahadetle açmış. ” Eşhedü en lâ ilâheillallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve resûlühû”. Şahadet etmek İslam’ın beş şartından birisidir ve Türkçe anlamı şudur: “Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka hiçbir İlâh yoktur, Muhammed, O’nun”kulu” ve “elçi”sidir.” Köle ve efendi. Yıllar sonra bir toplum lideri geri kalmış bir İslam toplumunun “makûs” talihini yenerken , bir aydınlanma çığırını açarken diyor ki ” Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterimdir.” Yirminci yüzyılın birinci yarısında…
Kahvenin kahpeliği konusu Halil Erdoğan Cengiz ’in tarih ve toplum dergisinin bir sayısında yazdığı “kahvenin kirli çamaşırları” adlı makalenin bir alt başlığı Cengiz de hikayeyi 1820 yılında Hassa Ordu’yu Hümayunu Muhasebecisi Muhammed Şevket Efendi’nin ilginç bir yazısından aktardığını söylüyor. Hikaye şöyle “Geçmiş zamanlarda Yemen illerinde düşük ahlaklı bir kadın varmış. Öldüğünde müslüman ahali ölüyü yıkamaz, mezarlığına gömmez, hıristiyanların mezarlığına atar. Hıristiyanlarda düşük ahlaklı bu kadının cesedini mezarlıklarına reva görmeyip çıkarıp atarlar. Bir şeyh, ortada kalmış cesedi, müritleri vasıtasıyla…