Ay: Şubat 2015
Günümüz toplum bilimcileri Devletlerin yönetim şekillerini İki başlık altında topluyor Demokrasi ve Totalitarizm Demokrasi malum Her çeşidiyle Milli iradeye dayanan Ve muhalefetin varlığını kabul eden yönetim biçimi Totalitarizm ise Demokrasinin dışında kalan Bütün yönetim biçimlerini ifade ediyor Gene toplum bilimciler Yönetim şekillerini tanımlarken İnsan oğlunun “en güzeli” arama Çabasını göz önünde bulundurarak Demokrasiyi “en iyi yönetim” şekli olarak değil “En az kötü” olan yönetim şekli” olarak tanımlıyorlar Toplum bilimcilerin İnsanoğlunun en iyiyi arama Gayretini desteklemek için…
(zihin açıcı,ibret verici olması dileğiyle) Arap baharını daha iyi anlamamız için editörlüğünü Francis Fukuyama’nın yaptığı ve 2008 ilk kez yayınlanan “KÖR NOKTA” adlı eserin 216. Sayfasındaki -İtama Rabinovich’in yazısına bakmakta yarar var. Yazar diyor ki; 1-Eğemen güç olarak Arap milliyetçiliğinin yerini, siyasal İslam almıştır. 2-Arap İsrail anlaşmazlığının yerini Arap-İsrail barış süreci almıştır. 3-Birkaç ülkede rejim değişikliğinin zamanı gelmiştir. Kitap 2008 de yayınlandı, Arap baharı 2010 da başladı. Şu anki İslam coğrafyasına baktığımızda Arap- İsrail barışını bilemem, ama İsrail’in tarihinde olmadığı…
Türk’tüm Müslüman’dım On yılda Türklüğümü yasakladılar Sanırım bir süre Tek bacakla idare edeceğim Ya sonra Sonra Bu millet olacağım Öznesiz Sıfatsız Kişiliksiz Ne idüğü belirsiz “bu millet” Bir azınlığın Yada azgınlığın baskısıyla “Ne mutlu Türküm” demeyi yasaklayan kafa, gün gelir başka bir azınlığın yada azgınlığın baskısıyla da “Elhamdülillah Müslüman’ım” demeyi yasaklar. Tabi aynı kafanın eş başkan olduğu ve “Arap baharı” denilen “Müslüman’ın Müslümanı boğazlama” siyaseti sonucu ortada Müslüman kalırsa. Bu millet bu vahameti görmeli, bu…
milenyumun bir tarihinde bir ülkede ilk kez bir reis halkın oyları ile seçildi seçimlerin bitip kesin sonuçların yüksek seçim kurulu tarafından ilan edilmesi üzerine reisin reisliğini resmileştiren belge fezleke millet meclisine gönderildi fezleke yüksek seçim kurulu ile meclis arasında ki yolculuğunda kayboldu yeni devletin kısa tarihinde böylesine bir olay ilk kez yaşanıyordu fezlekenin kaybı sırasında anayasa göz ardı edildi yasalar ciddiye alınmadı tüzükler yerlerde süründü teemmüller tahammülsüzlük yarattı iktidar boşluğu yaşandı iktidar boşluğunu kabul etmeyen…
“kan üzerinden siyaset yapmak” Türk siyasi literatüründe önemli bir yer tutar ne anlama geldiği önemli değildir konuşursun suçlarsın itham edersin sonra zaten unutulup gider itham eden de unutur itham edilende halkın “balık hafızalı” olduğu çok yaygın bir tevatür bu tevatürü destekleyen bilimsel olmasa bile uluslar arası “kesilmiş ahkam” bulmakta mümkün ama yaşananlar gösteriyor ki “balık hafızalı” olanlar siyasetçiler halk değil halk o “balık hafızalıların” ceremesini çekiyor en bariz örnek “kan üzerinden siyaset yapma” söylemi terörü masumlaştırıp…