Ay: Aralık 2010

“Sırtını kaleye dayamak: Şahsiyet kalesine,Tarih kalesine..”

Neredeyse ilkokul çağımdan beri içinde olduğum ağacı, ancak elli yaşımda gördüm. Ağaç köşker pazarındaki Semerciler Camii içindeki çınar. Muhtemel ki cami kadar eski olan, sokaktan görünmeyen, farkedilmeyen lakin içeri girildiğinde neredeyse kilometrelerce yeri kaplayan, devasa gövdesini ancak dört yetişkin insanın el ele tutuştuğunda kucaklayabileceği genişlikte bir ağaç.

  19.ve 20. Yüzyıl başlarında tek tük görülen KENT TARİHİ MÜZELERİ 21.yüzyılın başında özel bir ad altında kurumlaşma noktasına geldi. 2004 yılında Seul de toplanan uluslar arası müzeler konseyi, gelişmeleri göz önünde bulundurarak kent müzeleri koleksiyonları ve etkinlikleri uluslar arası komitesini (CAMOC) u kurdu. CAMOC un kurulmasından sonra kent müzelerinin kurulması, kurulmuş olanların ise genişletilmesi veya etkinleştirilmesi hızlandı. Kent müzeleri konusunun böylesine gelişmesi veya yoğunlaşmasında; İletişimin geldiği noktanın, ulaşımda elde edilen gelişmenin, kent nüfuslarında meydana gelen önlenemeyen artışın ve kentlerde…

Son üç yüzyıllık tarihimizin özetini yapacak olursak kullanacağımız en doğru cümle şu olur.