Kategori: OKULSUZ EĞİTİM

Bir endişenin dışa vurumu Ve çözüm önerileri Önce endişe Mayıs 2019 da sayın bakan “Liselerde yeni eğitim Anlayışı”nın Açıklandığı konuşmasında dedi ki;  “Eğitim ekonominin ve demokrasinin ayrılmaz bir parçası” Bize dayatılan ve dünyayı Bulunduğumuz noktaya getiren Hâkim anlayış budur  Oysa eğitim denilen şey Ekonominin ve demokrasinin Ayrılmaz parçası değil İnsan olmanın temel şartıdır Bu bir.  Aynı konuşmada gene sayın bakan diyor ki “Tekillik çağı denilen, yani; Biyolojik, fiziksel ve dijital olanı Aynı bedende bütünlemeyi hedefleyen Bir çağa doğru gidiyoruz” “Tekillik”…

  Bakanlık bazı derslerin adlarını değiştirmiş Hokkabazlık Değişmesi gereken Düşüncedir, Zihniyettir.     Eğitim düşüncesini temelden değişmesi Ekolojik temelli bir eğitime geçilmesi gerekir Yaşadığımız salgın ve bundan böyle Doğal ve ya değil pek çok salgınla Baş başa kalacağımız ihtimali Gerçeklik derecesinde ortadayken Ekoloji ile ilgili temel bilgiye Bilinçlenmeye ihtiyaç olduğu muhakkak Bu gerçekleşmez ise İnsanoğlunun başarısı dediğimiz şey İnsanlığın yok olmasına sebep olacak şey olabilir Bu sebeple Yeni dönemde eğitim Ekolojik gerçeklik üzerinden Yeniden yapılandırılmalıdır   Ekolojik gerçekliğin süreci  …

Dinlemeyi öğretemediğimiz çocuklarımızı Anlatarak eğitmeye çalışıyoruz. Olmuyor Ortalama 60 desibel olması gereken sohbet ortamını 90 ve üzeri bir desibel kirliliğine gömüyor Bağrışıyoruz Oysa önce dinlemeyi öğretmek lazım Dinlemeyi yani; Merak etmeyi Empati kurmayı Diğer insanlara gerçek bir ilgi duymayı   Birbirini dinleme süresinin 42 dakikadan 24 dakikaya Dikkat süresinin ise 12 saniyeden 8 saniyeye Düştüğü dünyamızda İnsanlara nasıl bir eğitim vermeliyiz  

  “Geleneksel okul sistemi 1800’lerin ortalarından beri Bazı küçük düzeltmelerle var olmuştur.” “İki köşe taşı yapıyı desteklemektedir: Fabrika modeli Ve çocuğun davranışsal modeli”   Çocuk temel eğitimden sonra Üretime katılacak. 1800’lerin gerçeği ve ihtiyaç bu   O halde; Çocuğa bazı bilgilerin verilmesi Ve davranışların benimsetilmesi gerekir.   Kapitalizmin ihtiyacından doğan bu sistem Batıda uzun yıllar işe yaradı. Şimdi yeni arayışlardalar “Çoğunlukla bilgi vermeyi değil, İnsani potansiyellerin serbest bırakılmasını Amaçlayan bir eğitim üzerinde çalışıyorlar”   Ya biz   Temel eğitim diyor…

Kamusa uzanan el” Diyor Cemil Meriç “Namusa uzanan eldir”   Bende soruyorum: Türkçe sözlükte, Deyimler sözlüğünde  Veya argo sözlükte bulunan kelimeler Ne zaman nerede kim tarafından Kim için kullanıldığında hakaret Ya da hakaret değildir   Tekrar soruyorum: Kelimelerin zamana mekâna Kişi veya kişilere göre Anlam değiştirme özelliği Varmıdır? Olmalımı? Olabilir mi?     Öfkenin ayrımcılığın dilini Siyasetin dili haline getirir Muktediri de bu konuda Muktedir kabul ederseniz Sırça köşkte oturanları Pervasızlaştırırsınız Bu pervasızlıkta Dönüp dolaşıp Gene insanlığı vurur   Kamusu…