Kategori: TARİH DÜKKANI
TARİH HARİÇ HER ŞEY
1938 tarihinde Atatürk ün ölümünden sonra bir bocalama dönemi yaşandı Bocalamanın sebepleri 1-Dünyadaki gelişmeleri algılayamama 2-Atatürk ü anlayamama Her iki olayın sebebi de aynıdır. aydın yokluğu. Kurtuluş savaşı sonrası Türk toplumunun okuryazarlık oranı yüzde beştir. Toplumun aydınları Trablusgarp tan Balkanlara, Çanakkale’den kurtuluş savaşına kadar sayısız cephede aydınlar can vermiş. B ununla kalmamış Cumhuriyet döneminde de harf inkılabı yapılınca bir anda okuryazarlık oranı yüzde beşlerden sıfır noktasına gelmiştir. Bu şartlarda toplumun dünyada ki gelişmeleri algılaması mevzu bahis olamazdı. Olamadı da….
Bir ülkenin kalkınması, büyümesi, refahının artıp artmadığının anlaşılması için: “Gayri safi yurt içi hâsılasına, GSYIH Gayri safi milli hâsılasına, GSMH Ve işsizlik oranlarına aynı zamanda bakmak lazımdır.” GSYIH: Sınırları belli bir coğrafyada diyelim 814 000 km karelik bir alanda yerli ve yabancılar tarafından üretilen parasal değeri ifade eder GSMH; GSYİH lardan yabancıların bu coğrafyada elde ettikleri kar, faiz, kira ve ücretlerin çıkarılması ve Türk vatandaşlarının yurt dışında kazandıklarının eklenmesiyle ortaya çıkan ekonomik değerdir. İşsizlik; Çalışma yaşında olup çalışmak isteyen…
Her yüzyıl kendi medeniyetini beraber getirir. 21.yüzyıla girdiğimize göre demek ki bir giden bir de gelen medeniyet var. Giden medeniyetin batı medeniyeti olduğu açıktır. Gelen medeniyetin ne olduğuna bakmadan gidenin enine boyuna bilinmesi gerekir ki gelen anlaşılabilsin. Batı medeniyeti; Antik Yunan kültürünün yeniden yorumlanması, batının dinle hesaplaşması ve teknolojinin hayata sokulması sonucu meydana gelmiş bir uygarlıktır. Bu uygarlığın özelliğini Aleks Carel şöyle ifade ediyor: “Batı insanı tanımadan maddeyi tanıdı ve maddenin gerçekleri doğrultusunda bir uygarlık oluşturdu.” Son üç dört…
Dün ; Küresel olarak, NATO’nun yeni konsepte göre düzenlenmesi ihtiyacı, İç politika olarak İktidarın silahlı kuvvetlerle devam eden soğuk ilişkisi, Birleşince Ergenekon davasını başlatıldı. Adı; darbelerle hesaplaşmaydı. Sıra yolsuzlukla hesaplaşmaya gelince Anladık ki bütün bunlar paralel denilen, inlerine girilesicelerin eseriymiş Bu gün; Küresel olarak, Ermenistan’ın, Rusya’dan koparılıp Türkiye üzerinden “batıya” bağlanma ihtiyacı, İç politika olarak İktidarın devam eden itibar kaybı, birleşince Soykırım iftiralarının, arifesinin arifesinde 1915 in yüzüncü yılına ve 25 nisana bir kala 24 Nisan 2014…
Türkün bahtı batıya yöneldikçe güler. Malazgirt savaşı bir “batıya yönelme” projesiydi. Bize Anadolu’yu kazandırdı. İstanbul un fethi bir “batıya yönelme” projesiydi. Bize bir dünya imparatorluğun kapılarını açtı. Viyana kuşatması bir “batıya yönelme” projesiydi. Viyana kapılarını iki defa zorladık. Olmadı. Olsaydı, aydınlanma çağını yakalayacaktık. Anadolu’nun bozkırlarına çekilme zilletinde kalmayacaktık. Ne demiştik. Türkün bahtı batıya yöneldikçe güler. Avrupa birliği projesi Türkün silahla değil, görüşmelerle “batıya yönelme” projesidir. Batı, Türk tarihinin seyrini iyi bildiği için Bizi Avrupa birliğine almıyor almamakta direniyor….