Kategori: TARİH DÜKKANI

TARİH HARİÇ HER ŞEY

LOZAN 24 TEMMUZ 1923

Temmuz geldi ya Ortalık gene Kadir Mısırlıoğlu’nun Yazdığı kitabın adıyla çalkalanıyor; Lozan zafer mi hezimet mi? Hani Ortaylı hocam da diyor ya Lozan ne zafer ne hezimettir. Bir anlaşmadır Tarihe inanç alanı ile Bilim sahası olarak bakanların farkı bu Mustafa Armağan Bir köşe yazısına Derin tarih -aynı stratejik derinlik gibi- Dergisinin Temmuz sayısını almış Sebeb derginin Lozan’ı konu alması Sonucu merak etmiyorum. Çünkü hezimet garanti Yalnız yazısında Prof Hanioğlu’ndan bir alıntı yapmış Alıntı cümle şu; “Türkiye ile ABD konferansta (Lozan’da)…

Okumaya devam et LOZAN 24 TEMMUZ 1923

BİRİNCİ TESPİT: KİŞİSEL

Derler ki “batı insanı satranç, doğu insanı tavla mantığı ile hareket eder” (Satranç “düşünmeyi” ve sonra “hareket” etmeyi Tavla önce “davranıp” sonra “yakınmayı” gerektirir) İKİNCİ TESPİT: TOPLUMSAL “Batıda kurumlar, doğuda kişiler yönetir.” Cemil Meriç (Biz buna kurumsallık ve keyfilik diyelim. Açılımı şu; kişi ya geldiği makamın kurallarına göre davranır Batı böyle. gerçi yönetici için sıkıcı Ya da makamın kuralları kişiye göre değiştirilir. Doğu böyle. Bu yönetenler için daha neşeli) VE SONUÇ “Bir ulusu tek kişinin idare edebileceğine inanırım. (Bende inanırım….

Okumaya devam et BİRİNCİ TESPİT: KİŞİSEL

DARBE-İKİ POPÜLER LAF

1-“En kötü demokrasi en iyi darbeden iyidir” Kim, ne zaman, nerede, niçin söyledi bilmiyorum Ama muhtemelen bizi “en kötü” demokrasiye “kilitlemek” için söylememiştir Yâda en kötü darbeye; yani demokrasiyi seçime seçimi de liderin beğendiklerine onay verme seremonisine çeviren uygulamaya mahkûm etmek için söylememiştir 2- “Demokrasimiz kazandı” Vallaha 28 Şubat ve sonrasında yaşananlar demokratik kazanımlarsa 15 Temmuz akşamında yaşananlarda kazançtır GÖRMEK LAZIM 28 Şubat ne ise BOP ne ise “Van minüt” ne ise “Çözüm süreci” ne ise Ergenekon ne ise Feto…

Okumaya devam et DARBE-İKİ POPÜLER LAF

DARBE-SALA

“Haber vermek için okunan salâttır” Asr-ı saadette yoktu Dört halife döneminde yoktu 1300 yıllarına kadar da yoktu (Bu sebeple bidat diyenlerde var) 1300 yılında ilk kez Memluk sultanı Nasır Muhammed Kalavun(1285-1340) tarafından Cuma namazını duyurmak amacıyla okunmuş O tarihten sonra; bir cumayı haber vermek, İki ölümleri duyurmak için sala verilir olmuş Ama ölüm duyurmak için sala ilk önceleri “Kamusal karşılığı” olanlar için verilirmiş “Her ölüm için” salanın tarihi ise daha yeni Peki, 15 Temmuz kalkışmasında Salaların sık, sık okunmasının hikmeti…

Okumaya devam et DARBE-SALA

BİR VESİLEYLE…

Bir vesileyle bir konunun Umuma açık şekilde Dillendirilmesi hususu hâsıl oldu (mealini sonra veririm) Aile içi ilişkilerde Dostlukların ve düşmanlıkların seyri -Haydi, dostlukların diyelim de “Düşmanlık” kelimesini “Kırgınlıklar” olarak yumuşatalım- Diğer insani ilişkilerden farklı işliyor Kırgınlıklarınız ne kadar derin olsa da Kırgın olduğunuz İnsanlarla Bir yerde bir şekilde Karşılaşmak durumundasınız Bu hal insanı sıkıntıya sokuyor Yetmiyor, ilişkilerin “kalitesini” bozuyor Sonuç maalesef bu Bu ahval ve şerait içinde Aile ilişkilerinde Hep “he” ci mi olalım? Tavır komayalım mı? Kırgınlığımızı ifade etmeyelim…

Okumaya devam et BİR VESİLEYLE…