Kategori: TARİH DÜKKANI

                  MANZARAİ UMUMİYE     Cumhuriyetin ilk yüzyılının arifesinde 1946’larda başlayan Bizim çok partili hayata geçiş dediğimiz Ama sonradan Türk baharı olduğu ortaya çıkan Sürecin son eyleminden sonra Adına cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen Bir yönetim şekliyle yönetiliyoruz Yönetimde bir parti varmış gibi duruyor ise de İcraatı gerçekleştiren aslında iki parti Biri parti başkanının sünnetini Ve de ayetten etkili söylemi olan İslamcı bir parti ile Türk yurdunda türküm demenin yasaklanmasına Ses çıkarmayan bir parti Sistemde bir reis var Promter olmadan konuşamayan…

Eski Türkiye’de bize Malazgirt savaşının Bir yurt edinme Mücadelesi Olduğunu Öğretmişlerdi. Yalanmış Yeni Türkiye bize Malazgirt savaşının Birilerine vatandaşlık vermek için Gerekli olan üç beş dolarlık meskenlerin Yapılabilmesi için gerekli olan arsalara Bir şekilde çökme hareketiymiş Bu post modern gerçeği bize Bir İslamcı parti ile bir Türkçü partinin Ortak İktidarları yaşayarak öğretti

Batılı tarihi adam diyor ki; “Tarih vahşet ve gürültüden ibarettir.” Eğer ki tarihi bu batılı adam gibi Görüyor ve anlıyorsanız hamasete Büyük ihtiyacınız var demektir Çünkü hamaset; gerçeği örten Vahşeti masumlaştıran gürültü demektir. Oysa tarih: tarihi batılı adamın dediği gibi değil Yaşayan yerli adamın dediği gibi“Dün” bilgisidir Zamana “Dur ” deme lüksüne Sahip olmayan insanoğlu Akıp giden bu zamanı Üç boyutlu yaşadığına göre “Dün” bilgisi insanlar için Tartışılmaz öneme sahiptir Biz dün bilgisiyle bu günümüzü anlar Bu anlayışla yarınımızı kurgular…

Birinci dünya savaşı sonrası İstediklerini yapamayan muktedirler İkinci dünya savaşı sonrası emellerine İçerde bizim yeter söz milletlin dediğimiz Ama yıllar sonra yaşananlardan Türk baharı Olduğunu anladığımız bir süreç sonunda ulaştılar   Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir Diyen milletin şah damarı sayılan ordusunun içine NATO zehiri zerk ederek yedi düve karşı verilen Bağımsızlık mücadelesini sekteye uğratmanın yolunu açtılar 1946 da yeter söz milletin diyerek başlayan sürecin Her on yıllık periyodunun sonunda ordunun ön ayak olduğu Milletin ya susarak ya da alkışlayarak…

Yeni normalin anormal tartışması Bir köşe yazarı tarafından kurtuluş savaşının İstiklal mi ,mücadele mi olduğu tartışmasıdır Mütercim tarihçi Bardakçı Mücadele kelimesinin doğru olduğunu Çünki istiklali ihlal eden bir durumun Söz konusu olmadığını söylüyor Ben sonra söyleyeceğimi baştan söyleyeyim Milli marşının adı istiklal marşı olan olay mücadele kelimesi ile değil istiklal kelimesiyle anılır tarihe siyasi ve askeri açıdan baktığınızda yirminci yüzyıl başında yaşanan olayı İki taraf arasında(Türk-Yunan) yaşanan Mücadele olarak görmek mümkün Lakin doğru değil Doğru olan, olaya sosyo-ekonomik açıdan bakarak…