Kategori: KÖŞESİZLİK YAZILARI
GÜNCEL
sayın başbakanım “bal tutanın parmağını yaladığı” gerçeği çerçevesinde devletin maddi ve manevi bütün desteğini arkanıza alarak “yedi düvele” karşı değilse bile altı yedi partiye karşı verdiğiniz seçilme mücadelesini “yüzde elli bir nokta yedi ile” kazandınız bu zaferle siz kendinizi “iktidar” olmanın en üst noktasına lakin “muktedir” olma konusunda şüpheli bir makama taşıdınız hayırlı olsun hayırlara vesile olsun sayın başbakanım siz kendinizi cumhurbaşkanlığına taşırken başbakanlık için işaret ettiğiniz sayın Davutoğlu’nun o makam için doğru bir tercih olup…
Anayasalar olağan üstü gelişmelerin sonunda oluşan metinlerdir. Bu sebepten yazıldığı dönemdeki güç odaklarının; ideolojilerini,endişelerini, beklentilerini ve çıkarlarını korumanın izlerini taşır. Manga- kartta da, Kanuni – Esaside, Teşkilatı Esasiye Kanunu da bu özelliği gösterir. 1960 anayasası da. 1982 anayasası da gösterir. Bu açıdan anayasalar, hele bizim gibi yasalardan bile önce işlevini kaybeden ülkelerin anayasalarına bakarak siyasi tarihlerini yazmak mümkün. Anayasalarına bakarak önümüzdeki birkaç on yılı ön görmekte mümkün. Bizim 1960 ve 1982 anayasalarımız, arkasında “küresel bir gücün” durduğu…
Sayın Cemil Çiçek ‘in “Örgütlerin silahları bırakmasını, Siyasi partilerin sorumlu davranmasını Partiler üstü yaklaşımın şart olduğunu toplumun her kesiminin şiddete karşı çıkmasını Güvenlik güçlerin geliştirilmesini Çoğulcu yeni anayasa yapılarak Güneydoğunun kalkındırılması için Uluslararası destek sağlanmasını Şehit ailelerine yardım yapılmasını bütün bunlar için Yurttaşlara destek daveti . Yapılarak Her türlü işbirliği aranmasını” İçeren on bir maddelik “milli mutabakat metni” bir muhtıradır. Parlamentoda bir parti terör örgütüyle Bürükselde geyik yaparken, bir diğeri Hakkâri” devlet yolunda “ Teröristlerle kucaklaşırken, bir diğerinin milletvekili…
“Anadolu’da İslamî bir bekleyiş var. “ Şerif Mardin hocam böyle diyor. Ben ise cahil cesareti ile davranıyorum Ve coğrafyayı sınırsızlaştırırken diyorum ki; İnsanlığın bilinçli veya Bilinçsiz bir İslamı bekleyişi var. İnsani değerlerin dip yaptığı, Çifte standardın diz boyunu aştığı, Kimin insan olup, Kimin olmadığı sorularının Yapılan uygulamalar sonucu kafalarda dolaştığı, İnsani değerlerin prim yaptığının sanıldığı Bir çağda İslami değerlerin beklenmemesi Zaten eşyanın tabiatına aykırı. Yalnız bir soru var Hangi İslam?
ÖNCE TESPİT “Söz ola kese başı” Baş kesen söz yok “Söz ola kese savaşı”. Haliyle Savaşın en kirlisi devam ediyor Söz çok. Siyasetçide, Yazarda, Çizerde, Aydında, Cahilde… Konuşuyor. On yıldır konuşuyorlar… Otuz yıldır konuşuyorlar… Yüzyıldır konuşuyorlar… Havanda su dövüyorlar ki, Yüz yıl sonrada arkalarına dönüp baktıklarında gördükleri, “bir arpa boyu” bile yol alamadıkları gerçeğidir . Hala kundaktaki bebeler can veriyor, Siviller öldürülüyor Ve herkes etkili ve Yetkililer dâhil ya konuşuyor, Ya ağlaşıyor. Sorunla boğuşuluyor, Lakin çözüme…